8. Sınıf “SELİMİYE CAMİİ” Metni Günlük Ders Planı (2018-2019)

Genel Manşet Türkçe 8. Sınıf Günlük Planlar

2018-2019 eğitim öğretim yılı 8. Sınıf 4. temada yer alan (Sanat) “SELİMİYE CAMİİ” adlı metnin günlük ders planını buradan indirebilirsiniz.

DERS PLANI
1. BÖLÜM 24 ARALIK-30 ARALIK 2018
Ders TÜRKÇE
Sınıf 8
Temanın Adı/Metnin Adı SANAT / SELİMİYE CAMİİ
              Konu   Kelime havuzu Düşünceyi geliştirme yolları (tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma) Metin türü Fiilde çatı          
Önerilen Süre 40+40+40+40+40( 5 ders saati )
2. BÖLÜM  
Öğrenci Kazanımları /Hedef  ve Davranışlar   OKUMA T.8.3.5. Bağlamdan yararlanarak bilmediği kelime ve kelime gruplarının anlamını tahmin eder. T.8.3.14. Metinle ilgili soruları cevaplar. T.8.3.15. Metinle ilgili sorular sorar. T.8.3.26. Metin türlerini ayırt eder. T.8.3.34. Okuduklarında kullanılan düşünceyi geliştirme yollarını belirler. (Tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma) T.8.3.21. Metnin içeriğini yorumlar.   KONUŞMA T.8.2.3. Konuşma stratejilerini uygular. T.8.2.1. Hazırlıklı konuşma yapar.   YAZMA T.8.4.20. Fiillerin çatı özelliklerinin anlama olan katkısını kavrar. (Etken, edilgen çatı) T.8.4.14. Araştırmalarının sonuçlarını yazılı olarak sunar. T.8.4.13. Yazdıklarının içeriğine uygun başlık belirler. T.8.4.5. Anlatımı desteklemek için grafik ve tablo kullanır.    
Öğretme-Öğrenme-Yöntem ve Teknikleri Okuma, yankılı okuma, bölerek okuma, inceleme, günlük hayatla ilişkilendirme ve günlük hayattan örnekler verme  
Kullanılan Eğitim Teknolojileri-Araç, Gereçler ve Kaynakça * Öğretmen  * Öğrenci İmla kılavuzu, sözlük, deyimler ve atasözleri sözlüğü, EBA, tdk.gov.tr, A4 kağıdı
Öğretme-Öğrenme Etkinlikleri:  
•  Dikkati Çekme Öğrencilerin dikkatini derse çekmek için öğrencilere “Büyük bir yapı oluşturmak isteyen bir mimar olsanız eserinizde ne gibi özellikler olsun isterdiniz” sorusu sorulacak.    
•  Güdüleme Öğrencilere geleceğe atılan bir imzamızın olması için en önemli olan konunun kalıcı eserler oluşturmaktan geçtiği vurgulanacak. En iyisini yapma isteği eserinize ebedilik katacağı söylenecek. Daha sonra öğrencilerin bahsettikleri özellikler tahtaya yazılacak. Öğrencilere sayfa 109’da yer alan “SELİMİYE CAMİİ” adlı metni  açmaları istenecek. Öğrencileri derse güdülemek için konu ile ilgili olarak kısa bir SELİMİYE CAMİİ BELGESELİ izlettirilecek.
•  Gözden Geçirme Belgesel izlendikten sonra Bursa’mızdaki böyle eserlerin isimleri ve özellikleri sorulacak.
 •  Derse Geçiş Gözden geçirme bölümünde öğrenciler araştırdıklarını paylaştıktan sonra metni bir kez sessiz okuyacaklar. Anahtar kelimeleri belirlemeleri istenecek. Anahtar Kelimeler: kubbe, Edirne, Osmanlı, mimari, ustalık eseri, mermer, çini, altıgen şadırvan, ters lale, kandilMetin sonra sesli okunması sağlanacak. Bölerek okuma yöntemi uygulanacak. Anlamını bilmedikleri kelimeler bulunacak. Bir havuz oluşturulacak. Anlamlarıyla beraber sözlük defterine yazılacak. (1. Etkinlik)   1. Etkinlik “Mimari” ile ilgili anlamı bilinmeyen kelimeler bulunup tespit edilecek havuz oluşturulup anlamları belirlenecek.     2. Etkinlik Metinle ilgili sorular cevaplanacak. 1. Selimiye’ye neden Mimar Sinan’ın ustalık eseri denir? Açıklayınız.
Mimar Sinan bu camiyi yaptığında 80 yaşındadır. Bu süre içerisinde bir çok esere imza atmıştır. O eserlerden kazandığı tecrübe ile bu başyapıtı meydana getirmiştir. Bu nedenle ustalık eseri denir.
2. Selimiye Camii’nde bulunan “ters lale” motifi ile ilgili hangi söylenceler vardır?
Bu lale, cami arsasının sahibi olan ve burada lale yetiştiren kişinin, arsaya cami yapımı için
çıkardığı güçlük ve ters tutumunu sembolize etmektedir. Bir diğer söylenceye göre lala, kör bir ustanın ürünüdür. Bazılarına göre de lale ismi ile Allah ismi aynı harflere sahiptir. Bu da mistik bir anlam kazandırmıştır. Bazılarına göre de lale ismi tersten okunduğunda hilal kelimesi ortaya çıkmasıdır.
3. Metinden en beğendiğiniz bölümü ve bu bölümü neden beğendiğinizi söyleyiniz.
4. Türk İslam Sanatları Tarihçisi Ernst Diez’in, “Selimiye mekân, büyüklük, yükseklik, topluluk ve ışık etkisi bakımından yeryüzündeki bütün yapılardan üstündür.” sözünden hareketle Mimar Sinan ve Selimiye’ye bakış açısını değerlendiriniz.
Ernst Diez, bir çok eser görmüştür ve Selimiye Camii ve Mimar Sinan’a bu eserlerle karşılaştırdığında büyük bir hayranlık ve saygı duymaktadır.
5. Bir yapının mimari eser olabilmesi için hangi özellikler taşıması gerekir? Açıklayınız.
Dönemin mimari özelliklerini taşıması ve o dönemin şartları üzerinde bir ustalık barındırması gerekir.
  3. Etkinlik Bu etkinlikte öğrencilere düşünmeyi geliştirme yolları hatırlatılacak. Sonra metinden örnekler uygun bölüme yazılacak.   Düşünceyi Geliştirme Yolları Düşünceyi geliştirme yolları, parçada anlatılanları daha anlaşılır hale getirmek, okuyucuyu etkilemek, onun ilgisini çekmek gibi amaçlarla kullanılır. Düşünceyi geliştirme yolları; tanımlama, karşılaştırma, örneklendirme, tanık gösterme, sayısal verilerden yararlanma ve benzetme olmak üzere altı başlıkta incelenir:   1. Tanımlama Bir kavram veya varlığın ne olduğunun açıklanma­sına tanımlama denir. Genelde açıklayıcı ve tartışmacı anlatım tekniklerin­de tanımlamadan yararlanılır. Varlık ya da kavramın okuyucunun zihninde daha belirginleşmesi amaç­lanır. Tanım, “Bu nedir?” sorusuna cevap verir. Örnek:  “Destanlar, tarihten önce ve tarihin başlangıcı sırasında bir milletin geçirdiği maceraları, yetiştirdiği kahramanları; doğa, evren ve toplum olayları hak­kında düşündüklerini ve bunlar karşısında aldığı va­ziyetleri anlatan din ve kahramanlık hikâyeleridir.” Parçada açıklayıcı anlatım tekniği kullanılarak des­tanlar hakkında bilgi verilmiştir. Ancak bu yapılırken ilk cümlede “Destan nedir?” sorusuna cevap ola­cak şekilde tanımlamadan yararlanılmıştır.   2. Karşılaştırma Birden fazla varlık ya da kavram arasındaki benzer­lik veya farklılıkları ortaya koymak için kullanılan an­latım yoluna karşılaştırma denir. Daha çok tartışmacı ve açıklayıcı anlatım içinde kullanılan bu yöntemde, varlıkların farklı ya da ortak yönleri ele alınır. Örnek: “Konuşma ile yazma farklıdır. Konuşma geçicidir, yazma kalıcı. Konuşma anlıktır, yazma sonsuz. Yazıya geçirilen her şey olduğu gibi korunur. Konuşma ise saman alevi gibi söylendiği anda yitip gider.” Bu parçada “konuşma” ile “yazma” karşılaştırılmış, yazmanın konuşmadan üstün olduğu belirtilmiştir.       3. Örneklendirme Bir düşüncenin somut hâle getirilerek daha anlaşı­lır kılınması için anlatılan konuyla ilgili örnekler verilmesine örneklendirme denir. Düşüncenin anlaşılır ve akılda kalıcı olması amaçlanır. Bazen önce bir örnek verilerek veya fıkra anlatılarak konuya giriş yapılır. Bunlardan hareketle de bir yargıya varılır. Örnek: » “Bir yerde sabit cıvata gibi dönüp duranların ne kendilerine faydaları vardır, ne çevredekilere. Oysa dünyaya bakalım; her şey değişir, durmadan yol alır. Su, buhar olur, yağmura dönüşür; tohum, baş verir, çiçeğe durur; civciv, pek cılız doğar, kocaman bir horoz olur. Dünyada hiçbir şey durmaz. Bu do­ğanın bir parçası olan insan neden dursun?” Bu parçada insanın yerinde durmaması gerektiği gö­rüşünü yazar, doğadan hareketle örneklendirmiştir. Önce görüşünü söylemiş, daha sonra bu görüşünü örneklendirmiştir: Doğada her şey hareket hâlinde ve değişim içindedir, insan da buna ayak uydurmalıdır.   4. Tanık Gösterme Yazarın, savunduğu düşüncenin doğruluğuna oku­yucuyu inandırabilmek için tanınan ve görüşlerine itibar edilen kişilerin sözlerinden alıntı yapılmasına tanık gösterme denir. Kişinin sadece ismini yazıda kullanmak, tanık gösterme için yeterli değildir. Bu, örneklendirme olur. Tanık göstermede önemli olan, kişinin sözünü destekleyici olarak kullanmaktır. Bu da kişinin düşüncelerinin tırnak içinde aktarılması ile olur. Önce yazar kendi görüşünü verir. Daha sonra bu görüşü kanıtlamak, inandırıcılığı artırmak için, o alanda tanınmış bir kişiden söz edip, o kişinin sözlerine yer verilir. Örnek: “Deneme, büyük savlar içermez. Daha çok duygu­ya, sezgiye, birikime ve akla dayanır. Denemede yazar kendi birikimini, içinden gelenleri özgürce aktarır. Bu nedenle Nurullah Ataç deneme için: “Deneme benin ülkesidir.” der. Bu görüşe katılmamak elde değildir.” Bu parçada yazar, deneme yazı türü ile ilgili görüş­lerini aktarmıştır. Görüşlerinin inandırıcı kılmak için bu alanda söz sahibi olan ünlü denemeci Nurullah Ataç’tan alıntı yapmış, onun sözlerini aktarmıştır.   5. Sayısal Verilerden Yararlanma Düşüncenin kanıtlanabilmesi için istatistiksel bilgi­lerden, anketlerden ya da grafiklerden yararlanıl­masıdır. Örnek: “Ormanlar, dünyamızın akciğerleri gibidir. Ağaç ve ormanın insan hayatına doğrudan ve dolaylı o kadar çok faydası vardır ki… Aklıma gelen birkaçını sıralayayım isterseniz. O zaman ne demek istediğimi daha iyi anlamış olursunuz. Tabiatın harika, sessiz süpürgeleri ormanlar yaratılmasaydı yaşadığımız dünya tozdan geçilmeyecekti. 1000 m² ladin ormanı yılda 32 ton, kayın ormanı 68 ton ve çam or­manı ise 30-40 ton tozu hüp diye emebilir ve havadaki zehirli gazları da filtre eder.”   6. Benzetme Bir kavramı ya da varlığı başka bir kavram ya da varlığın özellikleriyle anlatmaya benzetme denir. Örnek: “Birikimsiz yazarlık saman alevi gibidir. Saman alevi çabucak tutuşup yine çabucak söner. Yazmak için yeterli donanıma sahip olmayan birikimsiz yazarlar da parlamış olsalar bile elbet bir gün saman alevi gibi sönüp giderler.” Parçada, birikimden yoksun yazarlar saman alevine benzetilmiştir. Bunların kalıcı olamayacağı, bu benzetmeden yararlanılarak vurgulanmıştır.   TANIK GÖSTERME Ernst Diez (Ernist Diiz) bu cami için şunları söyler: “Selimiye mekân, büyüklük, yükseklik, topluluk ve ışık etkisi bakımından yeryüzündeki bütün yapılardan üstündür.” SAYISAL VERİLERDEN YARARLANMA –  Şadırvanla avluda 18 kubbe 16 sütun bulunur. – Yapıyı kubbe kasnağında 32 küçük pencereyle yüzlerdeki üst üste 6 dizide çok sayıdaki pencere aydınlatmaktadır.   4. Etkinlik Metinle ilgili özellikler belirlenecek. Okuyucuyu bilgilendirmek amaçlanmıştır. X Açık, anlaşılır, ciddi bir dil kullanılmıştır. X Samimi, içten bir dil kullanılmıştır. Yazar, düşüncelerini kanıtlama gereği duymuştur. X Öznel yargılara yer verilmiştir. Olay anlatılmıştır. Düşünce anlatılmıştır. X   5. Etkinlik Bu etkinlikte öğrenciler Mimar Sinan’ın “estetiklik ve  dayanıklılık”  anlayışıyla günümüz mimari anlayışı karşılaştırarak bir konuşma yapacaklar.   6.Etkinlik Etkinlikte fiilde çatı konusu kavratılacak.         FİİLDE ÇATI   Fiil çatısı, en genel ifadeyle yüklemin özne ve nesne ile olan ilişkisidir. “Fiil çatısı” sözü ilk duyulduğunda “Neden çatı denmiş ki?” gibi bir soru gelebilir akıllara. Bir evin çatısını düşünelim (Genelde üçgen şeklinde çizilir) çatının alt kısmına yüklemi koyarsak üstteki iki kenara da özne ve nesneyi koyduğumuzda fiil çatısını oluşturmuş oluruz. Fiillerde çatı veya fiil çatısı dendiğinde aklımıza yüklem-özne-nesne ilişkisi gelmelidir. Fiillerin özne ve nesneye bağlı olarak kazandığı anlama ve girdiği biçime çatı denir. Konumuzun isminden de anlaşılacağı üzere çatı, sadece fiil cümlelerinde aranan bir özelliktir. İsim cümlelerinde çatı aranmaz. Fiil çatısı, öznelerine ve nesnelerine göre olmak üzere iki yönden incelenir:   1. Öznelerine Göre Fiil Çatıları (Özne-Yüklem İlişkisi) Özne – yüklem ilişkisinde, öznenin, eylemin bildirdiği işi nasıl yaptığı önemlidir. Buna göre de fiiller dört grupta incelenir:   Etken Fiil İşi yapan gerçek bir öznenin bulunduğu fiillere etken fiil denir. ÖRNEK: Babam her gün kitap okuyor.
cümlesinde “okuma” eylemini yapan bir özne (babam) vardır. İşi yapan gerçek bir özne olduğu için bu cümlenin yüklemi etkendir. Bu kitabı dün aldım.
cümlesinde “alma” eylemini gerçekleştiren bir özne vardır. Ama bu cümlede bir sözcük olarak verilmemiştir. Özne bir sözcük olarak verilmese de, cümlenin öznesi gizli olsa da cümlede işi yapan belli olduğu için bu cümlenin yüklemi çatısına göre etkendir. Bahar gelince ağaçlar güzelleşti.
cümlesinde olduğu gibi sadece canlı varlıklar değil, insan dışındaki varlıklar da özne görevini üstlenebilir. Yukarıdaki cümlede “güzelleşen” ağaçlardır. Cümlede özne olduğuna göre, bu cümlenin eylemi çatısına göre etkendir.   Edilgen Fiil İşi yapan gerçek bir öznesi olmayan fiillere edilgen fiil denir. Edilgen çatılı fiillerde özne işi yapan değil, yapılan işten etkilenen durumundadır. Edilgen fiiller, fiil kök veya gövdelerine “-l” veya “-n” eklerinin getirilmesiyle oluşturulur. ÖRNEK: Futbolcu kırmızı kartla oyundan atıldı.
cümlesinde “atma” işini gerçekleştiren yoktur. Onun yerine “atılma” eyleminden etkilenen “futbolcu” vardır. “Futbolcu” işi yapan değil de yapılan işten etkilenen durumunda olduğundan cümlede “sözde özne” görevindedir. O hâlde “atıldı” eylemi çatısına göre edilgendir. Bütün sokaklar temizlendi.
Kitapların hepsi okundu.
Kapı hızlı hızlı vuruldu.
Yukarıdaki cümlelerde yüklem durumundaki fiiller “-l- ve -n-” eklerini almıştır. Ayrıca “temizlenme, okunma ve vurulma” eylemlerini yapan gerçek bir özne de bu cümlelerde verilmemiştir. Onların yerine işten etkilenen “bütün sokaklar, kitapların hepsi, kapı” sözcükleri özne görevini üstlenmiştir.   Dönüşlü Fiil İşi yapan ve yapılan işten etkilenen gerçek bir öznenin bulunduğu fiillere dönüşlü fiil denir. Bu tür fiillerde eylemleri yapan özne olduğu gibi, eylemden etkilenen de öznedir. Dönüşlü fiiller, etken fiillere “-l” ve “-n” ekleri getirilerek yapılır. ÖRNEK: Sergen maçı kazanınca sevindi.
cümlesinde, işi yapan “Sergen” olduğu gibi, etkilenen de “Sergen”dir. (Sevinmiştir.) Dolayısıyla bu cümlenin yüklemi dönüşlü eylemdir. Sınavı kazandığımı duyunca çok sevindim.
Sarsıntıyı duyunca hemen telefona sarıldı.
Dedesi her zaman madalyasıyla övünürdü.
Yukarıdaki cümlelerde yüklem durumundaki fiiller “-l ve -n” eklerini almıştır. Cümlelerin yüklemlerini incelediğimizde, öznelerin, yüklemde bildirilen işi “kendi kendilerine yaptıklarını ve yaptıkları işten yine kendilerinin etkilendiklerini” görüyoruz. Dolayısıyla bu eylemler dönüşlüdür.   NOT: Edilgen eylem ve dönüşlü eylem; aynı eklerle oluşturulduğundan karıştırılabilir. Edilgen eylem ile dönüşlü eylem arasındaki fark ise şudur: Dönüşlü fiillerin gerçek öznesi vardır, edilgen fiillerin ise sözde öznesi vardır. ÖRNEK: Benim sözlerimden çok alındı. (dönüşlü)
cümlesindeki “alındı” fiilinin gerçek bir öznesi vardır: “O”. Dolayısıyla bu cümlenin yüklemindeki eylem dönüşlüdür. Marketten deterjan da alındı. (edilgen)
cümlesindeki “alındı” fiilini gerçekleştiren bir özne yok, sadece yapılan işten etkilenen “deterjan” sözde öznesi var. Öyleyse bu cümlenin yüklemindeki eylem edilgen çatılıdır. Bu elbise geçen yıl dikildi. (edilgen)
cümlesinde elbise geçen yıl dikilmiş; ama elbiseyi diken belli değil. “Bu elbise” sözcüğü sözde öznedir. Ali, durakta tam iki saat dikildi. (dönüşlü)
cümlesinde ise “dikilmek” eylemini yapan ve etkilenen gerçek bir özne (Ali) vardır. » Bulaşıklar yıkandı. (edilgen)
» Rıfkı akşam yıkandı. (dönüşlü)   İşteş Fiil Fiilde anlatılan işin birden fazla özne tarafından birlikte veya karşılıklı yapıldığını gösteren fiillere işteş fiil denir. İşteş fiil, her şeyden önce, birden fazla öznesi olan fiil değil, olabilmesi, meydana gelebilmesi için birden fazla özneyi gerektiren fiildir ve bu fiiller (eylemler), özneler tarafından birlikte veya karşılıklı yapılır. İşteş fiiller, fiil kök veya gövdelerine “-ş” ekinin getirilmesiyle oluşturulur. ÖRNEK: Çocuklar bahçede top oynadılar.
Herkes bu konuyu anladı.
Yukarıdaki cümlelerde özne birden fazladır, ancak bu fiiller işteş değildir. Çünkü anlatılan eylem bir özne tarafından yapılabilir, ayrıca “-ş-” eki de almamışlardır. Babam öğretmenimle görüşmüş.
cümlesinde özne “babam” sözcüğüdür. Ancak görüşme eylemi bir kişi tarafından gerçekleştirilemez. Bu nedenle “görüşme” fiili işteştir. Yeni gelen öğrenci ile tanıştın mı?
Kuşlar ne de güzel ötüşüyor.” A) Karşılıklı Yapma (Karşılıklı İşteş Fiil) Fiili, birden fazla özne karşılıklı bir şekilde yapar. Bu durumda özneler karşı karşıyadır. ÖRNEK: İki çocuk dövüştü. Konuyu uzun uzun tartıştılar.
Araçlar köprü üzerinde çarpışmış. Komşusuyla sabah selamlaştı.
İki ülke sonunda anlaştı.
Dikkat ederseniz “dövüşme, tartışma” gibi eylemler bir özne ile gerçekleşemez. Bu eylemlerin olması için en az iki kişinin, “çarpışma” eyleminin olması için en az iki aracın olması gerekir. B) Birlikte Yapma (Birlikte İşteş Fiil) “-ş” ekini almış olan fiilin, birden fazla özne tarafından birlikte yapılmasıdır. Bu durumda özneler karşı karşıya değil; birlikte, yan yana hareket ederler. ÖRNEK: Bütün çocuklar bağrışıyordu. Gel yolcu, vatanın derdine ağlaşalım.
Ne güzel, bütün kuzular meleşiyor.
Güvercinler gökyüzünde ne güzel uçuşuyordu.
Bir çocuk bağırabilir, bir kuzu meleyebilir; birden fazla çocuk “bağrışır”, birden fazla koyun da “meleşir.” Yani bu eylemler, “bağrışma, meleşme” bir özne tarafından gerçekleştirilemez. Zaten gerçekleştirilen eylemler de işteş olamaz.     Güneydoğu ve güneybatı köşelerindeki minarelerin şerefelerine tek merdivenle ulaşılır.
(   ) Etken   (
X) Edilgen Ruhani ve manevi tarafında daima derin bir sır kalıyor.
(
X) Etken   (   ) Edilgen Mihrap yerinde bir yarım kubbe, merkezî kubbeyi destekler.
(
X) Etken   (   ) Edilgen Süleymaniye Camii ile ustalığımı tamamladım.
(
X) Etken   (   ) Edilgen   7.Etkinlik Çatı özelliği aranmayan cümleler belirlenecek. [   ] Selimiye’nin dış avlusu camiyi üç taraftan çevirir. Avluya giren kapıların en görkemlisi batı yönüne açılır. [X] Selimiye, Mimar Sinan’ın yarattığı sekiz dayanaklı cami planının en başarılı örneğidir. [   ] Selimiye, varlığı ile Türk tarihinde Edirne’ye güç katarak ona simgesel bir nitelik kazandırmıştır. [   ] Eski harflerle yazılmış lale sözcüğü tersten okunduğunda Osmanlıların kutsal alameti olan “hilal” okunur. [   ] Yalnız zamanımızın araştırmacıları değil eski yazarlar da Selimiye’nin bir başyapıt olduğu konusunda birleşirler. [X] Edirne ve Osmanlı İmparatorluğu’nun simgesi olan cami, kentin merkezinde, eskiden [   ] Sarıbayır ve Kavak Meydanı denilen yerdedir. [X] Mimar Sinan’ın 80 yaşında yaptığı ve “ustalık eserim” dediği anıtsal yapı Osmanlı-Türk sanatının ve dünya mimarlık tarihinin başyapıtlarındandır.   8. Etkinlik Bu kısımda öğrenciler Mimar Sinan’la ilgili yaptıkları araştırmalar ile ilgili bilgilendirici bir metin yazacaklar.         >> Gelecek derse hazırlık bölümündeki konu araştırmaları için öğrencilere verilecek .
3. BÖLÜM  
Ölçme-Değerlendirme  
•  Bireysel öğrenme etkinliklerine yönelik Ölçme-Değerlendirme •  Grupla öğrenme etkinliklerine yönelik Ölçme-Değerlendirme •  Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler ve ileri düzeyde öğrenme hızında olan öğrenciler için ek Ölçme-Değerlendirme etkinlikleri      Aşağıdaki cümleleri özne yönüyle çatı bakımından inceleyiniz. Yıllar geçtiği için onu hatırlamıyorum.Başbakan gelmeden önce caddeler temizlendi.Tarlaya bu yıl arpa ektiler.Veteriner hayvanları aşıladı.Suçlular buraya akşam getirildi.Eşyaların hepsi dışarı çıkarıldı.Küçük afacanlar beni çok üzdü.Kitap, uzun bir süre okunmadı.Ben aradan yıllar geçse de seni unutmam.Evlerin dış cephesi boyandı.  
Dersin Diğer Derslerle İlişkisi  Okurken yorum yapabilme, problem çözme, düşündüğünü tasarlama, yazarken imla ve noktalamaya diğer derslerde de dikkat etmeleri sağlanır.
Türkçe Öğretmeni       20.12.18
Sefa AVCILAR Okul Müdürü  

2018-2019 eğitim öğretim yılı 8. Sınıf 4. temada yer alan (Sanat) “SELİMİYE CAMİİ” adlı metnin günlük ders planını buradan indirebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir