Öğrenci Kazanımları /Hedef
ve Davranışlar
|
OKUMA
T.7.3.2.
Metni türün özelliklerine uygun biçimde okur. Öğrencilerin seviyelerine
uygun, edebî değeri olan şiirleri ve kısa yazıları türünün özelliğine göre
okumaları ve ezberlemeleri sağlanır.
T.7.3.5. Bağlamdan hareketle bilmediği
kelime ve kelime gruplarının anlamını tahmin eder.
T.7.3.8.
Metindeki söz sanatlarını tespit eder. Kişileştirme (teşhis), konuşturma
(intak), karşıtlık (tezat) ve abartma (mübalağa) söz sanatları verilir.
T.7.3.9.
Çekim eklerinin işlevlerini ayırt eder.
T.7.3.22.
Metnin içeriğini yorumlar.
T.7.3.16.
Metnin konusunu belirler.
T.7.3.17.
Metnin ana fikrini/ana duygusunu belirler.
T.7.3.28.
Okudukları ile ilgili çıkarımlarda bulunur. Metinlerdeki neden-sonuç,
amaç-sonuç, koşul, karşılaştırma, benzetme, örneklendirme, duygu belirten
ifadeler ve abartma üzerinde durulur.
T.7.3.29.
Metin türlerini ayırt eder.
KONUŞMA
T.7.2.2.
Hazırlıksız konuşma yapar.
T.7.2.4.
Konuşmalarında beden dilini etkili bir şekilde kullanır.
YAZMA
T.7.4.1.
Şiir yazar.
T.7.4.13. Ek fiili
işlevlerine uygun olarak kullanır.
|
• Derse Geçiş
Öğrencilerden metnin görseli incelemesi istenecek.
Görsel okuma yapılacak. Metin bir kez sessiz okunacak ve anlamalarını
bilmedikleri kelimeleri bulmaları istenecek. Metnin bir kez de sesli okunması sağlanacak. Söz korosu okuma
yöntemi uygulanacak. Anahtar kelimeleri bulmaları istenecek. Anahtar
Kelimeler : sevmek,
türkü, toprak, tandır, Mecnun, kerpiç, hasret Anlamını
bilmedikleri kelimeler bulunacak. Anlamlarıyla beraber sözlük defterine
yazılacak.
1. Etkinlik
Metinde yer alan kelimeler anlamları tahmin
edilecek ve sonra TDK sözlükten anlamları belirlenecek.
mahzun: Üzgün
kırkikindi: Genellikle
Orta Anadolu’da ikindi zamanı yağan sürekli yağmurlar
çökelek: Yağı
alınmış süt veya yoğurdun kaynatılmasıyla elde edilen bir peynir türü, kesik,
ekşimik, torak
biteviye: Değişmeyerek,
aynı biçimde tekrar edilerek
kağnı: İki
veya dört tekerlekli, dingili tekerlekle birlikte dönen öküz arabası
tandır: Yere
çukur kazılarak yapılan bir fırın türü
kahır: Derin
üzüntü veya acı, sıkıntı
yaylı: Üstü
ve yanları kapalı, dört tekerlekli, altında yayları olan, atla çekilen bir
tür binek arabası, yaylı araba
kerpiç: Duvar
örmekte kullanılmak için kalıplara dökülüp güneşte kurutulmuş saman ve balçık
karışımı ilkel tuğla
2. Etkinlik
Metinden
hareketle sorular cevaplanacak deftere yazılacak.
1. Şiirdeki anlatıma göre şairin nasıl bir
yerde yaşadığını tasvir ediniz.
Sokaklarında kağnıları olan, kerpiç evlerden oluşan, yolları tozlu, kırlara
ve yaylalara sahip, geceleri kurbağa ve cırcır böcekleri sesleri gelen bir
yerleşim yerinde yaşamaktadır.
2. Şair çocukluk günlerini hatırlarken hangi
duygularını öne çıkarmıştır?
Hasret ve sevgi duyguları öne çıkmıştır.
3. Sizce şairin çocukluk günlerini memleket
sevgisi ile beraber anlatmasının sebebi neler olabilir?
İnsanlar çocukluğundaki duyguları daha saf yaşarlar ve bu duygular insanda
daha derin izler bırakır. Çocukluk günlerine duyulan hasret ile memleket sevgisini
bir tuttuğu için anlatmış olabilir.
4. Şair, çocukluk günlerindeki yaşamından
hareketle günümüzden yaklaşık kaç yıl öncesini anlatmaktadır? Şiirdeki
ifadelere atıf yaparak cevaplayınız.
30-40 yıl öncesini anlatmaktadır. O zamanın şartlarında kağnı arabaları
kullanılmaktadır. İnsanlar tezek yakarak ısınmaktadır.
5. “Türkiye’m, Anayurdum, Sebebim, Çarem”
şiirini daha önce okumuş olduğunuz “Vatan Destanı” şiiriyle verdiği mesajlar
açısından karşılaştırınız.
Vatan Destanı şiirinde vatan sevgisi daha ağırdır. Bu şiirde vatan sevgisi
dışında eskiye duyulan özlem daha ağır basmaktadır.
6. Çocukluğunuzun geçtiği yerleri siz yıllar
sonra nasıl anlatırsınız?
…
3. Etkinlik
Şiirin teması ve ana duygusu belirlenecek.
Tema
Vatan
Ana Duygu
Vatan sevgisi
ve eskiye duyulan özlem
4. Etkinlik
Metne başlık
bulunacak.
5. Etkinlik
Etkinlikte şiirin bazı bölümleri verilmiştir. Şairin anlatmak
istedikleri belirlenecek.
Bir peygamber sofrasıydı
soframız:
Biraz tandır ekmeği, biraz çökelek…
Yoksulluğunla da bağlandım kaldım sana,
Mecnunlar gibi üstelik.
Yoksulluk nedeniyle sofraların peygamber sofrası gibi mütevazı olması,
insanların buna rağmen mutlu olması
Yağmurlar başlayınca
odalarımız damlardı,
Dizlerini döve döve ağlardı anam.
Şimdi kırkikindiler boyunca sırılsıklam
Küçük kerpiç evlerin çıkmaz aklımdan!
Yoksulluk nedeniyle evlere bakım yapılmadığında dolayı yağmurlarda evlerin
içine su sızması, annelerin bu duruma çok üzüldüğü fakat buna rağmen o
kerpiçten bakımsız evlere bile hasretlik duyulması.
Türkiye’m! Hasretim! Kınalı
türküm!..
İç içe güzellik, uç uca kahır
Yüreğimi bin parçaya bölseler,
Her parçası yine seni çağrışır.
Türkiye’de yaşam şartları ne kadar zor olsa da, ne kadar acılar çekilse de,
kendine has güzelliğinin bu acıların önüne geçmesi, insanların vatanına
gönülden bağlı olmaları.
6.Etkinlik
Etkinlikte yer
alan şiirdeki söz sanatları tespit edilecek.
Öküzü Kıskanan Kurbağa
Bir gün bir öküz görür kurbağa;
Hayran olur boyuna boşuna.
Döner bir de kendine bakar: Yumurta kadar.
İmrenir, o da onun gibi olmaya kalkar.
Ikınır, şişer, bağırır, öter;
Bir yandan da hep: “Baksanıza!” der,
“Yetmez mi? Ha? Olmadım mı hâlâ onun kadar?”
“Ne gezer!” derler. “Peki, şimdi?” “ Hayır.” “Ya şimdi?”
“Yaklaşmadın bile!” derler. O vakit bizimki
Bir ıkınır, çatır çatır çatlar.
(…)
Kişileştirme, Konuşturma
Geleceğim
(…)
Belki yakında olur belki de uzak,
Sırtımda hatıralar, saçlarımda ak
Gün, tarih bilemiyorum amma muhakkak
Bitmeyen bir azim, sabır ve emekle
Gelirim, beni bekle.
(…)
Abartma
7.Etkinlik
Öğrencilere şiirde vurgu
tonlama ve duraklar anlatılacak. Sonra
bu başlıklara dikkat edilerek fon müziği eşliğinde öğrenciler ezberledikleri
şiirleri okuyacaklar.
Şiirde
ahenk; ustaca kullanılan ses akışı, söyleyiş, ritim, ölçü ve her türlü ses
benzerliğiyle sağlanır. Şiirde ahengi sağlamak için ölçü, uyak, vurgu,
tonlama gibi değişik unsurlar kullanılır.
Şiirde
ahengi sağlayan unsurları şöyle sıralayabiliriz:
1.
Vurgu: Bir kelimede hecelerden birinin
diğerlerine göre daha baskılı, daha kuvvetli söylenmesidir. Vurgu hem
kelimenin anlamını güçlendiren hem de şiiri ahenkli kılan bir unsurdur.
Vurgulama ve tonlama şiirin ahengini ve etki gücünü bir kat daha artırır.
Örnek:
Gök sarı toprak sarı, çıplak ağaçlar sarı
Arkada zincirlenen Toros Dağları
2.
Tonlama: Anlatılmak istenen duygu veya
düşüncenin daha etkili ifade edilebilmesi için ses tonunu değiştirerek
okumaya tonlama denir. Böylece acıma, üzüntü, özlem, hayranlık, sevgi gibi
duygular belirginlik kazanır.
Örnek:
Bir sarsıntı… Uyandım uzun süren uykudan,
Geçiyordu araba yola benzer bir sudan.
3.
Ölçü: Ahengi sağlamak şiire belli bir
düzen vermek için şiirlerde çeşitli ölçüler kullanılır. Türk edebiyatında
hece ve aruz ölçüsü olmak üzere iki çeşit ölçü kullanılmıştır.
a.
Hece ölçüsü: Şiirdeki tüm dizelerin
hecelerinin sayısının eşit olması esasına dayanır. Hece ölçüsü Türklerin
bulduğu bir ölçüdür. Bilinen en eski Türk şiirlerinde de bu ölçü
kullanılmıştır. 7’li, 8’li, 11’li hece ölçüsü kalıpları en çok kullanılan
kalıplardır.
Durak: Ölçü
kalıpları içerisindeki durma yeridir. Hece ölçüsünde duraklar sözcükleri
bölmez.
8. Etkinlik
Öğrenciler
bu etkinlikte bir turiste ülkemizin güzelliklerini anlatacakmış gibi konuşma
yapacaklar. Dramatize edilerekbu etkinlik daha güzel yapılabilir.
9. Etkinlik
Kelime
havuzunda yer alan kelimelere ek fiiller getirilerek şiir yazılacak.
Türkiye – memleket –
Anadolu – köy – ova – yayla – sıradağ
b)Şiirde kullanılan ek
fiiller anlama kesinlik katmışlardır.
Gelecek metne hazırlık soruları araştırılacak.
|