Bu yazımızda inceleme konumuz; yıllarını öğrencilerinin eğitimine adamış emekli öğretmen, yazar Cahit Kaya’nın “Çınar’ın Günlüğü” adlı eseri olacak. Kitaba geçmeden önce yazarımız ve eserleri hakkında sizlere ufak notlar aktarmak isterim.
Cahit Kaya Kimdir?
1961 Sinop doğumlu olan Cahit Kaya, Samsun 19 Mayıs Üniversitesi Edebiyat Öğretmenliği bölümünden mezun olmuş. Anadolu’nun birçok yerinde öğretmenlik yapan Kaya, bu dönemde yazmaya başlamış, emekli olduğunda da devam etmiş. Yazarımız, macera ve gülmeceyi harmanlayarak oluşturmaya çalıştığı eserlerini genç okurlarının beğenisine sunuyor.
Eserleri
Hayatı boyunca birçok esere imza atan yazarımızın eserleri şunlardır:
Duman (Öykü)
Tavandaki Muzlar (Öykü)
Dedem Bilgisayar Öğreniyor (Öykü)
Kara Yıldızlar (Öykü)
Yağmur ve Çocuk (Şiir)
Kartallar Takımı (Roman)
Orman Macerası (Roman)
Babam Gıdıklıyor (Roman)
Ekip Ruhu (Roman)
Uçurtmam Ucan Daire (Roman)
Ninemin Hazinesi (Öykü)
Dedem Kükrerse (Öykü)
Arkadaşlarımın Oyunu (Öykü)
Sen Karışma (Öykü)
Atmaca Dede (Öykü)
Çınar’ın Günlüğü Üzerine
Bildiğimiz üzere çocuk edebiyatında ön planda olan yazın türleri genellikle hikaye ve romanlardır. Yazarımız bu eserinde başlıktan da anlaşılacağı gibi günlük ile romanı sentezleyerek ortaya farklı bir çalışma çıkarmış. İşin içinde günlük olunca psikologların da onayına başvurmayı ihmal etmeyen yazarımız eserin ilk bölümünde psikologların eserle ilgili düşüncelerine yer vermiş. Eserin -çocukları için seçici olan- ebeveynlerin gönül rahatlığıyla tercih edebilecekleri nitelikte bir çalışma olduğunu söyleyebiliriz.
Eserde Ne Anlatılıyor?
Ortaokul öğrencisi olan Çınar’ın kaleme aldığı günlüğü merkeze alan yazarımız, bu günlük üzerinden karakterin geçmiş ve gelecekle ilgili iç dünyasındaki yansımaları basketbolla ilgili hedefleri olan bir çocuğun gözünden sergilemekte.
Basketbol oynamayı çok seven Çınar’ın Sosyal Bilgiler Öğretmeni Kayra Karık ile aralarında güçlü bir iletişim kuruluyor. Bu iletişim arkadaşlarını rahatsız etse de Çınar bir seçim yapmak zorunda kalıyor. İçindeki sese kulak verip Kayra öğretmenin istediklerini yapmaya çalışıyor. Öğretmeniyle basket atışı iddiasına girmeyi kabul eden Çınar, Kayra Öğretmenin iddia için ön şartını yerine getirebilmek için kendini epey zorluyor. Çınar’ın kendini zorlaması zamanla yerini hırs ve meraka bırakıyor. Aradığı sorulara cevap ararken Kayra Öğretmen’in geçmişini öğrenen Çınar, hayata bakışı değişiyor ve hiçbir şeyin göründüğü gibi olmadığını öğreniyor. Bütün bunların neticesinde “Sonu nasıl bitecek?” merakı okuma sürecinde sürekli akılları kurcalayan bir soru işareti olarak kalıyor.
Eserin okurlara verdiği en önemli mesaj, “insanın kendini tanıması ve yeteneklerini keşfedebilmesi” olarak göze çarpıyor. Çınar ile Sosyal Bilgiler Öğretmeni Kayra Kanık arasında kurulan iletişimle yazarımız bu tezi okurlarına ispatlıyor.
Yukarıda da bahsettiğim gibi kendine özgü bir eser olan Çınar’ın Günlüğü, günlük hayatımızda karşımıza çıkabilecek basit olayları yalın ve doğal bir şekilde yazarak biz okurlara sunuyor. Bu da okurken eserden kopmamayı sağlıyor. Yazar, sözcük seçiminde ve deyimlerle eseri süsleme konusunda titiz çalışmaya özen göstermiş. Yer yer diğer metin türlerine değinerek yazmanın ne kadar önemli bir eylem olduğunu okurlara hissettiriyor. Ayrıca günlük türünün özelliklerinden faydalanarak “ben” diliyle eseri kaleme almış olması okurları eserle daha uzun soluklu iletişime geçmesinde pozitif bir katkı sağlamakta.
Okurlarına okumanın yanında yazmayı da sevdiren Çınar’ın Günlüğü, tüm öğrencilerin okuması gereken bir eser olarak nitelendirebiliriz.
Yazıyı eserin sonunda verilen mesaj ile bitirmek istiyorum.
“Yaşamda en büyük şans küçükken iyi bir öğretmene düşmekmiş. Kayra Öğretmen benim için bir şans mıydı?”
