• Derse Geçiş
Öğrencilere metnin görsellerini incelemesi
istenecek. Kahvenin yanında neden lokum olduğu vurgulanacak. Metnin okunması sağlanacak. Bölerek okuma yöntemi
uygulanacak. Sınıf üç guruba ayrılacak ve her guruba sırayla anahtar
kelimeleri, deyimleri ve anlamı bilmediğimiz kelimeleri bulmaları istenecek. Anahtar
Kelimeler : Türk
kahvesi, cezve, öğütmek, ikram, misafir, kahvehane, Osmanlı, kısık ateş,
fincanAnlamını
bilmedikleri kelimeler bulunacak. Anlamlarıyla beraber sözlük defterine
yazılacak.
1. Etkinlik
Metinde yer alan kelimeler anlamları
ve etkinlikte yazılan cümlelerden yola çıkarak bulunacak.
1.
Tarihsel, toplumsal gelişme süreci içinde yaratılan bütün maddi ve manevi
değerler ile bunları yaratmada, sonraki nesillere iletmede kullanılan,
insanın doğal ve toplumsal çevresine egemenliğinin ölçüsünü gösteren
araçların bütünü, hars, ekin.
KÜLTÜR
2.
Yandan kulplu, boynu uzun, genellikle bakırdan su kabı.
GÜĞÜM
3.
Dönenceye ait.
TROPİK
4.
Sıcak iklimlerde yetişen bir ağacın meyvesinin çekirdeklerinin kavrulup
çekilmesiyle elde edilen tozla hazırlanan içecek.
KAHVE
5.
Kahve pişirmeye yarayan saplı, küçük kap.
CEZVE
6.
Gezgin, turist.
SEYYAH
7.
Bir şeyi armağan olarak verme, sunma.
İKRAM
8.
Su koymaya yarayan kulplu, emzikli kap.
İBRİK
9.
Çay, kahve vb. sıcak şeyler içmekte kullanılan, genellikle kulplu, porselen
veya camdan yapılmış küçük kap.
FİNCAN
2. Etkinlik
Metinden
hareketle sorular cevaplanacak deftere yazılacak.
1. Türk kahvesinin farklı ve kendine özgü
yönleri (elde edilişi, yapımı, içimi) nelerdir?
Türk kahvesi kahve ağacının meyvelerinin çekirdeklerinin kurutulup
kavrulmasıyla elde edilir. Pişirmeden hemen önce öğütülür. Cezvede yavaşça
pişirilir, köpüklendirilir. Sıcak içilir.
2. Türk kahvesini özel yapan kültürel yönler
nelerdir?
Türk kahvesinin hazırlanış ritüelleri ve sunumu bir kültürdür. Türk
kahvesi ile birlikte kahvehane kültürü de oluşmuştur. Eve gelen misafirlere
genelde kahve ikram etmek adettir. Kız isteme adetlerinde de istenilen kızın
kahve pişirip ikram etmesi, kızın el becerilerinin anlaşılmasında bir
gösterge kabul edilir.
3. Yörenizdeki “kız isteme” töreninde
uygulanan kahve geleneğini anlatınız.
…
4. Türk kahvesi gibi hem lezzet bakımından
farklı hem de sosyal ve kültürel önemi olan başka Türk içecekleri neler
olabilir? Bunlarla ilgili ne tür sosyal mekânlar oluşturulabilir?
Şerbet, şalgam, ayran gibi içecekler başka Türk içecekleridir.
5. Günümüz kafeleri ile geleneksel Türk
kahvehanelerini karşılaştırınız, tercihinizi ve nedenlerini belirtiniz.
…
3. Etkinlik
Bu etkinlikte amaç sonuç neden sonuç ve karşılaştırma cümleleri tespit
edilecek.
(N) Kahvenin Arabistan’dan
Batı’ya açılımı Osmanlı üzerinden olmuştur, bu yüzden de Avrupalılar kahveyi
Türk içeceği olarak adlandırmıştır.
(A) Osmanlı’da kahvehaneler
konuk ağırlamak için kullanılan sosyal mekânlar olarak
kullanılmıştır.
(K) Türk mutfağının kendine
özgü yaratıcılığı ve beğenileri, onu diğer kültürlerin mutfaklarından büyük
ölçüde ayırmaktadır.
(A) Avrupalı seyyahlar
bilimsel incelemesinin yapılması için ülkelerine kahve götürmüşlerdir.
(K) Türk kahvesi gerek
yapılışı gerekse içimiyle diğer kahve çeşitlerinden oldukça farklı ve
kendine özgüdür.
(N) Kahve çekirdekleri
öğütüldükten sonra tazeliklerini uzun süre koruyamadığı için kahve
yapımından hemen önce öğütülmelidir.
(K) Konuk ağırlamak için
artık evden başka bir mekân oluşmuştu.
4. Etkinlik
Kahve ile
ilgili atasözleriyle alakalı öğrenciler düşüncelerini arkadaşlarına
aktaracaklar.
“Bir
fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardır.”
…
“Gönül
ne kahve ister ne kahvehane; gönül sohbet ister, kahve bahane.”
…
5. Etkinlik
Bu etkinlikte
öğrencilere düşünmeyi geliştirme yolları kavratılacak. İki metin
karşılaştırılacak.
DÜŞÜNCEYİ
GELİŞTİRME YOLLARI
Bir yazarın, konuşmacının ve hatta gündelik
konuşma dilini kullanan biz bireylerin düşüncelerini geliştirmek, okuyucuyu
veya dinleyiciyi inandırmak, düşünceleri daha net ve anlaşılır kılmak için
başvurduğu yollara “düşünceyi geliştirme yolları” adı verilmiştir. Paragrafta
ana düşüncenin yanı sıra, bu ana düşünceyi desteklemek amacıyla kullanılan
başlıca düşünceyi geliştirme yolları şunlardır:
Tanık Gösterme
Örnekleme
Tanımlama
Karşılaştırma
Sayısal Verilerden Yararlanma
1-Tanık
Gösterme
Düşünceyi geliştirmenin bir yolu yazarın
düşüncesini kabul ettirmek için, kendisi ile aynı doğrultuda düşünen birinden
alıntı yapması, onun sözüne yer vermesidir. En az iki iddia vardır. Biri
yazara ait, diğeri tanık gösterilen kişiye aittir.
Her iki iddia aynı doğrultudadır. Tanık gösterilen
kişinin, anlatılan konuda söz sahibi olması, o konuda tanınan yetkin bir kişi
olması gerekmektedir.
Amaç, okuyucunun değer verdiğine inanılan kişinin
konumundan yararlanılarak, okuyucuyu ortaya atılan iddiaya inandırmaktır.
Tanık gösterilenin düşüncesinin doğrudan
aktarıldığı cümleler tırnak işareti (“ ”) içinde verilir.
Tanık gösterilenin düşüncesi, alıntıyı yapan
kişinin kendi anlatım şekli ile aktarılabilir. Bu şekilde yapılan alıntılar
tırnak işareti içine alınmaz.
Örnek:
“Her ulusun gelenekleri, dünya görüşü, sanatı,
inançları, bilim ve uygarlığa katkısı, diline yansır. Diğer bir deyişle dil,
toplumun aynasıdır, onu her özelliği ile bize anlatır. Bu konuda Prof. Dr.
Doğan Aksan: “Bir ulusun yaşayış biçimi, gelenekleri ve inanışları hakkında
elimizde hiçbir şey olmasa bile, onun dilinden çıkarak yaşayış biçimi, gelenekleri
ve inanışları hakkında bilgi sahibi oluruz.” der.”
2-Örnekleme
Tek bir iddia söz konusudur.
Bu iddia, bir ya da birden fazla örnekle
desteklenir.
İddia edilen düşünce ile bu iddiayı desteklemek
için verilen örnekler arasında net ve kesin bir bağ bulunmalıdır.
Düşünce ile örtüşmeyecek örnekler verilmesi,
yazının güvenilir olma durumunu zedeler.
Amaç düşünceyi geliştirmek, açıklamak ve okuyucuyu
inandırmaktır.
Parçanın bir yerinde “örneğin” veya “mesela”
sözcüklerini kullanmak mümkündür.
Örneklemeye tek cümlede, birkaç cümlede ya da
paragrafın tamamında yer verilebilir.
Özellikle soyut bir kavram örneklendirme yöntemi
ile somut hale getirilebilir.
Örnek :
“Türk insanı kendi sesi olmuş, sorunlarını
dillendirerek bir bakıma kendisiyle dert ortağı olmuş şairlerini hep sevdi;
onlara sahip çıktı ve onların şiirlerini bir töre gibi kuşaktan kuşağa
aktardı. Böyle olmasaydı, okur-yazarın yok denecek kadar az olduğu bir
toplumda Yunus hâlâ ilahilerini söyler miydi? Karacaoğlan sazıyla köy köy
dolaşmaya devam eder miydi? Köroğlu isyan türkülerini göğsünü gere gere
dillendirir miydi?”
3-Tanımlama:
Bir kişi, varlık veya kavram, “Anlatılan şey
nedir?” sorusunun cevabını verebilecek biçimde okuyucuya tanıtılır.
Yüklem durumundaki sözcükte, ses uyumuna göre
“-dır, -dir, -dur, -dür” ekinden uygun olanı bulunur ya da cümle “denir,
demektir” gibi sözlerle biter.
Tanımlama yapılan cümle genellikle paragrafın
başında ya da sonunda bulunur. Parça içindeki tanımlama cümlesini parçadan
ayırıp tek başına kullansak dahi biz o cümle ile “bu nedir?” sorusuna cevap
bulabiliriz.
Yargılar kesindir.
Düşünce yazılarında ve bilgi vermek amaçlı
bilimsel yazılarda tanımlama yöntemine başvurulur.
Tanımlama yapan kişi, tanımlamasını yaptığı kavram
hakkında yeterli bilgi birikimine sahip olmalıdır.
Örnek:
“Ansiklopedi, birden çok konuda özlü ve bilimsel
bilgiler veren yapıttır. Ansiklopediler, bilgilerin harf sırasına göre
dizildiği, akademik yönü olan yapıtlardır. Ansiklopedi, kişinin dilediği her
konuda özlü bilgiye, en kısa yoldan ulaşmasını sağlayan bir el atlı kaynağı,
ev ve işyeri kitabıdır.”
4-Karşılaştırma
Düşünceyi geliştirmenin bir başka yolu da;
gündelik yaşantımızda da sık sık başvurduğumuz, iki kişi, varlık veya kavram
arasında üstünlük, eşitlik veya zayıflık yönünden ilgi kurarak karşılaştırma
yapmaktır.
Karşılaştırılan iki veya daha çok kişi, varlık
veya yer vardır.
Anlatılanların benzer yönleri, farklı yönleri ya
da birbiri ile olan ilişkisi karşılaştırılabilir.
Karşılaştırmayı belirginleştirmek için “ise, oysa,
buna karşılık, de, daha, en” ve benzeri sözcükler kullanılır.
Örnek:
“Ahmet Haşim de Yahya Kemal de önemli şairlerdir.
İkisi de şiirin amaçlar uğruna kullanıldığı günlerde şiir yalnızca şiir
olmalıdır diyecek kadar bilinçlidir. Ama bence Ahmet Haşim, Yahya Kemal’den
büyük bir şairdir. Yahya Kemal çok iyi koşullar altında, bütün olanaklara
sahip olarak kendi şiirlerini oluşturmuştur. Ahmet Haşim ise olanaksızlıkla
veya çok az olanakla büyük bir şiire imza atmıştır.”
5-Sayısal
Verilerden Yararlanma
Anlatılanlar çeşitli bilimsel araştırmaların
sonucu ortaya çıkan sayısal verilere dayanır.
Bu yüzden anlatılanların inandırıcılığı ve
güvenilirliği en üst düzeydedir.
Rakamlara, yüzdelik değerlere (%), tarihlere vb
sayısal veri niteliğindeki ifadelere yer verilir.
Yanlış aktarılan sayısal değerler, anlatılanların
güvenilirliğini kolayca zedeleyebilir.
Örnek:
“Dünya Sağlık Örgütünün (WHO) verilerine göre inme
(felç), dünyada kalp hastalıkları ve tüm kanserlerin toplamından sonra üçüncü
sırada yer alan ölüm nedenidir. Dünyadaki inmelerin üçte ikisi ise az
gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde görülmektedir. İnmeye bağlı ölüm
oranının 2020 yılında özellikle yaşlanan nüfusun az gelişmiş ülkelerde sigara
içme alışkanlığının artması nedeniyle iki katına çıkacağı tahmin edilmektedir.
İnmeyi oluşturan değişik risk faktörleri vardır; ancak gönümüzde tüm
inmelerin %62’sinden yüksek tansiyon sorumludur.”
Benzer Yönleri
– Her iki metin de bir içeceği ve bu içecekten doğan kültürü tanıtmaktadır.
– Her iki metinde de konu hakkında detaylı bilgiler verilmiştir.
Farklı Yönleri
“Her Dem Tiryaki” metninde daha samimi bir dil kullanırken “Türk Mutfak
Kültüründe Kahve” metni bilgi vermeye yönelik nesnel yargılar barındıran bir
dil kullanılmıştır.
“Her Dem Tiryaki” metninde okuyucuyla sohbet ediyormuş gibi bir üslupla
yazılmıştır. “Türk Mutfak Kültüründe Kahve” metni daha akademik bir dille
yazılmıştır.
B kısmında
metinde yer alan örneklendirme cümleleri bu bölüme yazılacak.
–
Örneğin İngiltere’de çay öğleden sonra saat 4 civarında hafif bir yiyecek
eşliğinde içilirken daha ağır çay ziyafetleri ise, akşam saat 5 ile 7
arasında gerçekleşiyor.
– Hindistan’da siyah çay genelde deminin
hafiflemesi için süt ile tüketiliyor.
– Çin çayları genellikle yeşil çay olarak
tüketiliyor.
6.Etkinlik
Kahvenin
yapılışı hakkında bir yazı yazılacak.
7.Etkinlik
Bu bölümde ekfiil konusu
işlenecek.
EK-FİİLLER (EK EYLEMLER)
Ek-fiil (ek-eylem, imek fiili, cevher fiil), Türkçede isimlerin
ve isim soylu kelimelerin sonuna gelerek onların yüklem olarak kullanılmalarını
sağlayan, ayrıca basit zamanlı fiillerden birleşik zamanlı fiil yapan çekim
ekleridir.
Ek-fiillerin iki görevi vardır:
1. İsim veya isim soylu kelimelerin sonuna gelerek, onları
yüklem yapmak,
2. Basit zamanlı fiilleri, birleşik zamanlı yapmak.
Ek-fiiler “-idi”, “-imiş-, “-ise” ve “-dir” dir ancak sözcüklere
bitişik olarak yazıldıklarında ses uyumlarına uyarak değişiklik
gösterebilirler.
Ek fiiller Türkçede iki görevde kullanılırlar:
İsimleri ve isim soylu sözcükleri yüklem yapmak,
Basit çekimli fiillere eklenerek birleşik zamanlı fiil yapmak
(-dir hariç).
Ek- Fiilin Dört kipe göre çekimi vardır:
1) Ek-Fiilin Geniş zamanı (-ım/-im/-um/-üm; -dır/-dir/-dur/-dür)
2) -di’li (görülen, bilinen) geçmiş zaman (-dı/-di/-du/-dü;
-tı/-ti/-tu/-tü)
3) -miş’li (duyulan, anlatılan, öğrenilen) geçmiş zaman
(-mış/-miş/-muş/-müş)
4) Şart kipi (-sa/-se)
Türk kahvesinin tadı
diğer kahvelerden daha yoğundur.
Kahve, tropik iklim
isteyen, yükseklerde ve zor yetişen narin bir bitkidir.
Aldığı kıyafetler çok
pahalıydı.
Avludan büyükçe bir
bahçeye geçerdi.
Türk kahvesi en çok
ritüel barındıran kahveymiş.
İstanbul’a hızlı trenle
gidiyormuş.
Herhâlde arayan Ahmet
Bey’dir.
Türkçe sınavında çok
başarılıdır.
Benden aldığı kitapları
yarın kargoyla gönderecekmiş.
Uçakla İstanbul’a gidecekmiş.
Bu sabah gökyüzü bulutluydu.
Bizimle gelecekse biraz acele etsin.
B kısmında cümledeki işlevleri yazılacak.
İsme geldiğinde;
Cümle içinde isimleri yüklem yapmıştır. Cümleye şart anlamı katmıştır.
Fiile geldiğinde;
Eylemin zamanını bildirmiştir.
Gelecek metne hazırlık soruları araştırılacak.
|