- Gerçek (Sözlük) Anlam
- Mecaz (Değişmece) Anlam
- Somut Anlam
- Soyut Anlam
- Dolaylama
- Terim Anlam
GERÇEK (SÖZLÜK) ANLAM
Söylendiği zaman zihnimizde oluşturduğu ilk anlama yani temel anlamına gerçek anlam denir. Günlük hayatta en çok kullanılan anlam çeşididir. Sözlükteki ilk anlam olarak de bilinir.
“soğuk” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; ısısı düşük olan, sıcak olmayandır.
- Bu sokağın çeşmelerinden soğuk sular akardı.
“ince” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; dar olan, kalınlığı az olandır.
- Üzerinde ince bir gömlek vardı.
“El” sözcüğünün aklımıza gelen ilk anlamı; kolun parmak uçlarına kadar olan, tutmaya ve iş yapmaya yarayan bölümdür.
- Elindeki kağıtları masanın üzerine bıraktı.
- Çocuk ağır çantayı kaldıramadı.
- Evin camlarını kırmışlar.
- Bahçedeki kuru otları yakmışlar.
- Top oynarken okulun camını kırmışlar.
- Bu karanlıkta dolaşmaktansa evde otururum.
- Terliyken soğuk bir şey içme.
- UYARI: Benzetme yönüyle gerçek anlamlı kelimelerle ilişki kuran kelimeler yan anlam olup müfredattan kaldırıldığı için gerçek anlam başlığı altında kabul ediyoruz.
- Sınıf kapının kolu kırıldı.
- Arabanın torpido gözündeki mendili almayı unutma.
- Ayakkabının burnu açılmış.
- Uçağın kanadına leylek çarptı.
MECAZ ANLAM
Sözcüğün gerçek anlamından uzaklaşarak kazanmış olduğu yeni anlama mecaz anlam denir. Mecaz anlamlı kelimeler cümle içinde tamamen yeni bir anlam kazanmaktadır.
- Söylediklerimizin soğuk karşılanmasına üzüldüm.
- Yaşlı kadına yer vermen ince bir davranış.
- Dağın ardından iki el silah sesi geldi.
- Çocuğu ağır işlerde çalıştırmayın.
- Beni kırma, birlikte oynayalım.
- Sınavda yüksek not almazsam yandım.
- Ne olur beni kırma, tiyatroya birlikte gidelim.
- Bu karanlık işlerin hesabını sorarlar bir gün
- Geçmişi karanlıakdbauma pek güvenmiyorum.
TERİM ANLAM
Bir bilim veya sanat dalıyla alakalı özel bir kavramı ifade eden sözcüklere terim anlamlı sözcükler denir.
- Matematik: üçgen, denklem, kesir…
- Fen: hücre, çekirdek, kuvvet
- Dil Bilgisi: yüklem, virgül, sıfat, zarf
- Coğrafya: dağ, enlem, ekvator…
- Edebiyat: roman, uyak, dize, fabl, efsane …
- Müzik: Nota, porte, sol anahtarı…
- Tiyatro: Perde, sufle, sahne…
SOMUT ANLAM
Türkçede bazı sözcükler beş duyumuzun (görme, dokunma, işitme, koklama, tatma) herhangi birisi ile algılanabilen varlıkları karşılar. Böyle sözcüklere somut anlamlı sözcükler denir.
- Kitap, ağaç, soğuk, hava, Emine, su, mavi, taş…
SOYUT ANLAM
Türkçe sözcüklerin bazısı da beş duyumuzun herhangi birisi ile algılayamadığımız varlıkları karşılar. Böyle sözcüklere soyut anlamlı sözcükler denir. Bunların varlığını aklımız ve hislerimizle algılayabiliriz.
- Allah, rüya, sevgi, neşe, hüzün, korku, iyilik, şüphe, cesaret, güzellik, barış, düşünmek…
- UYARI: Bazı somut anlamlı kelimeler kullanıldıkları cümleye göre soyut; soyut anlamlılar da somut anlam kazanabilirler.
- “Yol” sözcüğü somut olduğu halde
Bu işi yapmanın bir yolu olmalı. Örneğinde soyut anlam taşır.
- “Sevgi” sözcüğü soyut olduğu halde
Sevgi en sevdiğim arkadaşımdır. Cümlesinde somut anlam kazanmıştır.
DOLAYLAMA
Bir sözcükle anlatılabilecek bir kavramın birden fazla sözcükle anlatılmasına dolaylama denir.
Ulu önder dünyaca sevilen bir kişiydi. ATATÜRK
Bu korkunç ses ormanlar kralına ait olmalı. ASLAN
Bu sene bacasız sanayiden çok para kazandık. TURİZM
Atatürk’ün hayatı beyaz perdeye aktarıldı. SİNEMA
Zonguldak’ın geçim kaynağı kara elmastır. KÖMÜR
Yavru vatanda güzel bir tatil yaptık. KIBRIS
Çukurova’da beyaz altına rağbet çok. PAMUK