2018-2019 eğitim öğretim yılı 8. Sınıf 2. Tema (Milli Mücadele ve Atatürk) 7. hafta metni olan “İSTİKLAL MADALYASI” adlı metnin günlük ders planını buradan indirebilirsiniz.
DERS PLANI | 29 EKİM-04 KASIM 2018 |
1. BÖLÜM | |
2. BÖLÜM |
Öğrenci Kazanımları /Hedef ve Davranışlar | OKUMA T.8.3.1. Noktalama işaretlerine dikkat ederek sesli ve sessiz okur. T.8.3.5. Bağlamdan yararlanarak bilmediği kelime ve kelime gruplarının anlamını tahmin eder. T.8.3.6. Deyim, atasözü ve özdeyişlerin metne katkısını belirler. T.8.3.14. Metinle ilgili soruları cevaplar. T.8.3.25. Okudukları ile ilgili çıkarımlarda bulunur. (Öznel/nesnel yargı) KONUŞMA T.8.2.3. Konuşma stratejilerini uygular. T.8.2.1. Hazırlıklı konuşma yapar. YAZMA T.8.4.1. Şiir yazar. T.8.4.18. Cümlenin ögelerini ayırt eder. (Özne ve yüklem) |
Öğretme-Öğrenme-Yöntem ve Teknikleri | Okuma , açıklama, bölerek okuma, yankılı okuma, açıklayıcı anlatım, inceleme, günlük hayatla ilişkilendirme |
Kullanılan Eğitim Teknolojileri-Araç, Gereçler ve Kaynakça * Öğretmen * Öğrenci | İmla kılavuzu, sözlük, deyimler ve atasözleri sözlüğü, EBA, tdk.gov.tr, A4 kağıdı |
Öğretme-Öğrenme Etkinlikleri: | |
• Dikkati Çekme | “Gazi kelimesi denince aklınıza ne geliyor? Çevrenizde hiç tanıdığınız bir gazi var mı?” Sorularıyla öğrencilerin dikkati çekilecek. Daha sonra “Son Gazi Yakup Satar” videosu çocuklara seyrettirilecek. |
• Güdüleme | Bu dersimizde Milli Mücadele ve Atatürk temasının üçüncü metni, Arif Nihat ASYA’ nın kaleme aldığı “İSTİKLAL MADALYASI” adlı metni işleyeceğiz. Sayfa 56’daki metnini işledikten sonra gazilerin değerini kavrayacağız. Onların gözünden onların dilinden vatan kelimesinin değerini öğreneceğiz. Videoda da seyrettiğimiz gibi onlara verilen madalyanın değerinin para ile ölçülemeyecek kadar değerli olduğunu anlayacağız. |
• Gözden Geçirme | “Gazilere neden madalya verilir?” sorusu sorularak 5-10 dakikalık bir tartışma ortamı oluşturulacak. |
• Derse Geçiş Gözden geçirme bölümünde öğrenciler tartıştıktan sonra öğrencilere metnin yazarı (Bayrak Şairi) Arif Nihat ASYA hakkında bilgi verilecek. Bayrak şiiri bu kısımda öğrencilere okunabilir. Sonra bölerek okuma yöntemi ile metin noktalama işaretlerine uyularak okutulacak. Metin bölerek okuma yöntemi ile ikinci kez okunacak ve anahtar kelimeler ve metinde geçen bilinmeyen kelimelerin altı çizilecek. Anahtar Kelimeler: madalya, şeref, nişan, hatıra, vatan, ruh, iftihar Anlaşılmayan, anlamı bilinmeyen kelimelerin anlamı ilk önce cümleden yola çıkarak bulunmaya çalışılacak. Sonra anlamı sözlükten bulunacak, öğrenciler tarafından Türkçe defterinin arkasında yer alan sözlük defterlerine anlamalarıyla beraber yazılıp cümle içinde kullanılacak.. 1. Etkinlik Etkinlikte kelimeler ile anlamlar eşleştirilecek. 1. Mertebe, derece, paye 2. Bir şeyi karşılıksız olarak birine verme, sunma 3. İşaret, iz, belirti, alamet 4. Sakat 5. Kutsal 6. Başkasının, birine gösterdiği saygının dayandığı kişisel değer, onur 7. Bir neslin kendinden sonra gelen nesle bıraktığı şey 8. Sahip, iye 9. Andaç, anmalık, yadigâr 10. Etki [6] şeref [3] nişan [9] hatıra [ ] değer [5] mukaddes [8] malik [2] takdim [10] tesir [7] miras [1] rütbe [4] malul Deyimler bulunup ilgili kısma yazılacak. değer biçmek bağrına basmak üstüne titremek fark gözetmek 2. Etkinlik Metinden hareketle sorular cevaplanacak. 1. İstiklal Madalyası’nın değerini kimler bilir? İstiklal Madalyası’nı mukaddes miras, mukaddes emanet olarak bağrına basanlar, yüreği üzerinde taşıyanlar bilir. 2. Aileler neden İstiklal Madalyası’nın üzerine titrerler? Aileler, geri dönmemiş bir can yoldaşından, bir babadan, bir oğuldan, ağabeyden, kardeşten son hatıra diye üstüne titrerler. 3. Yazarın metinde eleştirdiği nedir? İstiklal Madalyası için maddi karşılık belirlenmesi. 4. Mukaddes emanet olan İstiklal Madalyası’na fiyat biçilmesini doğru buluyor musunuz? Neden? … 5. Metinde eleştirilen duruma çözüm öneriniz nedir? Açıklayınız. … 3. Etkinlik Metinde geçen öznel yargılı cümleler etkinlikteki uygun yerlere yazılacak. » Onun gerçek değerini, onu mukaddes miras, mukaddes emanet olarak bağrına basanlar, yüreği üzerinde taşıyanlar bilir. » Kıymet biçenler içinde, muhakkak, böyleleri de vardı. » Sandığında bir İstiklal Madalyası olan ev, onun varlığıyla başkalaşır… » İstiklal Madalyası’nı bir bronz parçası diye düşünmek, türbenin değerini mermeriyle, bayrağın değerini kumaşıyla ölçmeye benzer. 4. Etkinlik Gazilik konulu bir konuşma yaptırılacak çocuklara. Sonra konuşmaları değerlendirme formuyla değerlendirilecek. 5.Etkinlik Yüklem görevindeki kelimeler etkinlikteki metinde bulunup altları çizilecek. CÜMLENİN ÖGELERİ (TEMEL ÖGELER) Cümlenin var olabilmesi için gerekli olan, yargıdan sorumlu öğelerdir. YüklemÖzne YÜKLEM: Cümlede anlatılan iş, olay, duygu, düşünce ya da yargıyı içeren temel öğeye “yüklem” denir. Yüklem; cümledeki iş, oluş kılış, istek düşünce veya yargıyı zamana ve kişiye bağlı olarak bildirir. Yani yukarıda anlatıldığı gibi içinde kip eki, şahıs eki veya ek fiili barındıran öğe yüklemdir. Bütün bir cümle yüklem üzerine kurulur. Yardımcı öğeler yüklemin anlamını tamamlar ve desteklerler. Küçük çocuk, arabanın camına taş attı. (yüklem = attı)Bu memlekette yetenekli adam çokmuş. (yüklem = çokmuş) Yüklem, çekimli bir fiil ya da ek fiil ile çekimlenmiş isim soyundan bir kelime olabilir. Bütün sözcük türleri (isim, sıfat tamlaması, zamir, fiil, fiilimsi, birleşik fiiller vs), ikilemeler, tamlamalar ve deyimler yüklem oluşturabilirler. Bu nedenle yüklem, tek bir sözcükten, bir kelime gurubundanmeydana gelebileceği gibi bir cümleden de oluşabilir diyebiliriz. Örnekler: Siz bu konuda bir şeyler yapabilirsiniz. (fiil = yüklem)Hayatta en çok kıymet verdiği kişi annesiydi. (isim = yüklem)Evden çıktığında barut fıçısı gibiydi. (edat = yüklem)Yıldız nedense geçen akşam çok neşeliydi. (adlaşmış sıfat = yüklem)Rüyamda görüp aşık olduğum kişi sendin. (zamir = yüklem)O gün kıyafetleri de ayakkabısı da pırıl pırıldı. (ikileme = yüklem)Sabahları en çok sevdiği şey sıcacık bir çaydı. (sıfat tamlaması = yüklem)Yakalandığı hastalığı iyileştirebilen bitki sadece dere otuymuş. (isim tamlaması = yüklem)Babasının ona sürpriz yapacağı içine doğmuştu. (deyim = yüklem)Hayallerimi süsleyen, unutulmaz, nadide bir çiçeksin. (cümle = yüklem) En son verilen örnekte neden “çiçeksin” kelimesini tek başına yüklem olarak kabul etmedik sizce? Çünkü cümle şeklinde meydana gelmiş bu yüklem aslında bir sıfat tamlaması grubudur. Çiçeğin niteliğini gösteren diğer kelimeleri yani tamlayanı (Hayallerimi süsleyen, unutulmaz, nadide bir), tamlanandanyani “çiçeksin” kelimesinden ayıramazsınız. Bu durum diğer tüm öğeler (özne, nesne, tümleç) için de geçerlidir. Birbiriyle bir bütün içinde olan tamlamaları, deyimleri, ikilemeleri, birleşik fiilleri, kelime gruplarını vb. parçalayamazsınız. Türkçenin söz dizimi kurallarına göre yüklem genellikle sonda bulunur. Ancak, günlük konuşmalarda, şiir dilinde ve atasözlerinde yüklemin yeri değişerek cümlenin ortasında ya da başında bulunabilir. Örnekler: Amasralılar gözyaşlarıyla uğurladı çok sevdikleri Barış Akarsu’yu. (uğurladı = yüklem)Seninle bir yağmur başlıyor iplik iplik, Bir güzellik doğuyor yüreğime şiirden. Martılar konuyor omuzlarıma, Gözlerin İstanbul oluyor birden. (Yavuz Bülent Bakiler)Alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste. (Atasözü) Yüklem, olumsuzluk ve soru bildirdiğinde, “mi, değil,” gibi sözcükler de yükleme dahil olurlar. Yarın akşam evde değiliz.Mehmet Usta bağlamanın tellerini takmış mı? ÖZNE: Özne; yüklemin bildirmiş olduğu iş, oluş, hareket veya yargıdan sorumlu olan, cümlede yargının oluşmasını sağlayan kişi ya da varlıktır. Hareket bildiren cümlelerde işi yapan varlık özne iken; isim cümlelerinde yargıya konu olan varlık öznedir. Cümlede özneyi bulabilmek için yükleme “kim”, “ne” ya da “….. olan ne?” sorularından uygun olanı sorulur. Aldığımız cevap bize özneyi verecektir. Özne, tıpkı yüklem gibi her türlü söz ve söz birlikleri şeklinde kullanılabilir: Örnekler: Avcı, çalıların arkasına saklandı. (Kim saklandı? = Avcı = Ö, Y)Yüksek sesle konuşmak yasaktır. (Yasak olan ne? = Yüksek sesle konuşmak= Ö, Y)Yanımda oturan adam, otobüs Kırşehir’e varıncaya kadar konuştu. (Ö, Y)Çocukların yaptığı deneyler öğretmenini mutlu etmişti. (Ö, Y)Zamanla ortaya çıkan bu durum beklenen bir sonuçtu. (Ö, Y)Babamın yorgun bakışları, gününün nasıl geçtiğini anlatıyordu. (Ö, Y) Özne, cümlenin her yerinde bulunabilmekle birlikte daha çok cümlenin başında yer alır. En çok yolu gözlenen, en çok özlenendi biricik annem. (Ö, Y)Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar. (Ö, Y) Özne Çeşitleri Cümlede yüklemin etken ve edilgen olma özelliğine göre özneler aşağıdaki gibi sınıflandırılmaktadır: a- Gerçek Özne: Yüklemin anlattığı işi üstüne almış, yargının oluşmasını sağlamış, yüklemin bildirdiği işi bizzat yapan öznelerdir. Bu tip cümlelerin yüklemi etken çatılıdır. Gerçek özneler cümlenin içinde açık şekilde bulunup bulunmamasına göre ikiye ayrılır. a-1- Açık Özne: Yüklemin belirttiği işi yapanın cümlede açık bir şekilde bulunduğu öznelere “açık özne” denir. Örnekler: Ben ve annem, tatilimizi Alanya’da geçirmeyi düşünüyoruz. (Kim düşünüyor = Ben ve annem = açık özne)Murat, dedesi vefat ettiği için Temmuz ayındaki düğününü erteledi. (Kim erteledi = Murat = açık özne)O, yerdeki cam kırıklarını topladı. (kim topladı = o = açık özne) a-2- Gizli Özne: Cümlede özne bazen yukarıdaki örneklerde olduğu gibi açık bir şekilde gösterilmeyebilir. Cümlede bulunmayan, varlığı cümlenin yüklemindeki kişi ekinden anlaşılan öznelere “gizli özne” denir. Burada dikkat edilmesi gereken şey gizli öznenin cümlede var olan öğelerden biri olarak sayılmayacağıdır. Yani cümlede gizli özne var olsa bile o cümlenin bir öğesi olarak kabul edilemez. Örnekler: Arabayı yenilediğini her fırsatta söylüyorsun. (kim söylüyor = sen = gizli özne)Benden desteğini esirgemediğiniz için sana sonsuz teşekkür ediyorum. (teşekkür eden kim = ben = gizli özne)Yerdeki cam kırıklarını topladı. (kim topladı = O = gizli özne) b- Sözde Özne: Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu cümlelerde, bildirilen işin yapıcısı olmayan; ancak yapılan işten etkilenen varlığa sözde özne denir. Aslında nesne olan bu varlık, işi yapanın belli olmadığı cümlelerde yer aldığı için özne görevini üstlenmektedir. Örnekler: Ahmet Çavuş, Çanakkale’de omzundan yaralanmıştı. Çözümleyelim: Yaralama işini kim yaptı bu belli değil. Yani işin yapıcısı bilinmiyor. Ahmet Çavuş sadece yarama işinden etkilenen kişi olduğu için yani işi yapmadığı için sözde öznedir. (Kim yaralanmıştı = Ahmet Çavuş = sözde özne) Yerdeki cam kırıkları toplandı. Çözümleyelim: Toplama işini yapan kim belli mi? = Hayır. Yani işin yapıcısı bilinmiyor. “Yerdeki cam kırıkları” işi yapan belli olmadığı için sözde özne görevi üstlenmektedir. c- Örtülü Özne: Edilgen çatılı fillerin yüklem olduğu bazı cümlelerde, hem işi yapan hem de işten etkilenen varlık birlikte yer almasına rağmen, işi yapan varlık “-ce” eki veya “tarafından” gibi yardımcı bir sözcükle birlikte kullanıldığından açık özne özelliği göstermez. Böyle bir durumda işi yapan varlık örtülü özne olarak kabul edilir. Örnekler: Okulumuzu bakanlık müfettişleri denetledi. Çözümleyelim: Yüklem: Denetledi. (Etken çatılı) Kim denetledi = bakanlık müfettişleri = gerçek özne Okulumuz, bakanlık müfettişleri tarafından denetlendi. Çözümleyelim: Yüklem: Denetlendi (Edilgen çatılı) Denetlenen ne: Okulumuz = Sözde özne Kim tarafından denetlendi = Bakanlık müfettişleri tarafından = Örtülü özne (…) İlk görev yerim Basra Cephesi’ydi ama ben cepheye ulaştığımda Basra çoktan düşmüştü. Harbin ikinci yılıydı. Kut’ül Amare’de İngiliz ilerleyişini nihayet durdurmuştuk. Çatışmalar oluyordu. Düşman uçakları çalıştığım sahra hastanesine bile mütemadiyen baskınlar veriyordu. Nisan ayının sonuydu. On beş bin İngiliz askerini mühimmatlarıyla birlikte esir aldık. İçlerinde on üç general ve beş yüze yakın subay da vardı. Halil Paşa İngilizlere pek ağır bir mağlubiyet tattırmıştı. En az Çanakkale’deki kadar burnunu sürtmüştük düşmanın. Düşmanın arkası sağlamdı. Her hafta yüzlerce gemiyle asker getirmeye devam ediyorlardı. Yaz sonlarıydı. İngilizler askerleriyle bir yandan hatlarımızı yokluyorlar, bir yandan da casuslar ve asiler eliyle cephe gerisine sızıp tren ve ikmal yollarını tahrip ediyorlardı. Bir gün haber geldi. Yakınlardaki bir köy, asiler tarafından ateşe verilmişti. Çok sayıda yaralı olduğu da söylenmişti. Sıhhiyeciler ve bir bölük askerle intikal ettik. Ettik lakin pusuya da düştük. Meğer adamlar bizim telgraf hatlarımıza girmişler. Bizim şifrelerle bize telgraf çekmişler. (…) Ahmet TURGUT 6.Etkinlik Bu etkinlikte öğrencilerden cümlelerdeki özne ve yüklemleri bulmaları istenecek. > Onun gerçek değerini, onu mukaddes miras olarak bağrına basanlar bilir. > Sandığında bir İstiklal Madalyası olan ev, onun varlığıyla başkalaşır. > Bazı yıl dönümlerinde törenle çıkarılarak öpülen madalyalar bilirim. > Onlar, bu madalyayı işportadan almadılar. > Keşke hiçbir şey demeseydiler! > Onu kutsal bilen bir millete yapacağı tesir, nasıl olmuş da hesaba katılmamış? > Kıdemli askerler, rütbelerinden çok bir İstiklal Savaşı madalyasıyla iftihar ederler. 7.Etkinlik “Çanakkale Bugün Toz ile Duman” türküsünü çocuklara dinletilip iki dörtlük şiir yazmaları istenecek. Bir sonraki metnin hazırlık amaçlı “Vatan” konulu bir sunum hazırlanacak. | |
3. BÖLÜM |
Ölçme-Değerlendirme | |
• Bireysel öğrenme etkinliklerine yönelik Ölçme-Değerlendirme • Grupla öğrenme etkinliklerine yönelik Ölçme-Değerlendirme • Öğrenme güçlüğü olan öğrenciler ve ileri düzeyde öğrenme hızında olan öğrenciler için ek Ölçme-Değerlendirme etkinlikleri | Cümlelerdeki özne ve yüklemleri bulunuz. Ev iki katlıydı. Duvarları ve tavanları rengarenk oyma resimlerle süslüydü. Oyma dolaplarının içinde kristal yemek ve reçel takımları vardı. Zemin kata mermer merdivenlerden giriliyordu. Geniş kerpiç duvarları iki insan boyundaydı. |
Dersin Diğer Derslerle İlişkisi | Okurken sesli okuma kurallarına, yazarken imla ve noktalamaya diğer derslerde de dikkat etmeleri sağlanır. |
Türkçe Öğretmeni
Sefa AVCILAR
27.10.18
Okul Müdürü
2018-2019 eğitim öğretim yılı 8. Sınıf 2. Tema (Milli Mücadele ve Atatürk) 7. hafta metni olan “İSTİKLAL MADALYASI” adlı metnin günlük ders planını buradan indirebilirsiniz.