7. Sınıf “İLK ÇOCUKLUK” Dinleme Metni Günlük Ders Planı

Genel Manşet Türkçe 7. Sınıf Günlük Planlar

2018-2019 eğitim öğretim yılı 7. Sınıf 6. temada (Okuma Kültürü) yer alan İLK ÇOCUKLUK” adlı dinleme metninin günlük ders planını sayfanın sonunda bulunan linkten indirebilirsiniz.

DERS PLANI 25 MART- 31 MART 2019

1. BÖLÜM

Ders TÜRKÇE
Sınıf 7
Temanın Adı/Metnin Adı OKUMA KÜLTÜRÜ / İLK ÇOCUKLUK ( Dinleme Metni)
Konu           Kelime Çalışmaları
Örtülü Anlam
Düşünmeyi Geliştirme Yolları
Anlam Yönünden
Anlatım Bozuklukları
Metin Türü (Anı)  
Önerilen Süre 40+40+40+40+40( 5 ders saati )

2. BÖLÜM

Öğrenci Kazanımları /Hedef ve Davranışlar

DİNLEME

T.7.1.2. Dinlediklerinde/izlediklerinde geçen, bilmediği kelimelerin anlamını tahmin eder. Öğrencilerin kelime anlamlarına yönelik tahminleri ile sözlük anlamlarını karşılaştırmaları sağlanır.

T.7.1.4. Dinledikleri/izlediklerine yönelik soruları cevaplar

T.7.1.9. Dinlediklerinde/izlediklerinde başvurulan düşünceyi geliştirme yollarını tespit eder. Düşünceyi geliştirme yollarından tanımlama, karşılaştırma ve benzetmenin belirlenmesi sağlanır.

T.7.1.12. Dinlediklerinin/izlediklerinin içeriğini değerlendirir.

a) Medya metinlerindeki örtülü anlamı belirlemesi sağlanır

T.7.1.13. Dinleme stratejilerini uygular. Empati kurarak, katılımlı, katılımsız, not alarak dinleme gibi yöntem ve teknikleri uygulamaları sağlanır.

KONUŞMA

T.7.2.1. Hazırlıklı konuşma yapar. Öğrencilerin düşüncelerini mantıksal bir bütünlük içinde sunmaları, görsel, işitsel vb. destekleyici materyaller kullanarak sunu hazırlamaları sağlanır.

T.7.2.2. Hazırlıksız konuşma yapar.

YAZMA

T.7.4.4. Yazma stratejilerini uygular. Not alma, özet çıkarma, serbest, kontrollü, kelime ve kavram havuzundan seçerek yazma, bir metinden hareketle yazma ve duyulardan hareketle yazma gibi yöntem ve tekniklerin kullanılması sağlanır.

T.7.4.14. Araştırmalarının sonuçlarını yazılı olarak sunar.

T.7.4.11. Kısa metinler yazar. Haber metni ve/veya anı yazmaya teşvik edilir.

T.7.3.13. Anlatım bozukluklarını tespit eder. Anlam yönünden anlatım bozuklukları üzerinde durulur.

Öğretme-Öğrenme-Yöntem ve Teknikleri

Soru-cevap,  dinleme, düraklatarak dinleme,  açıklayıcı anlatım, inceleme, uygulama, günlük hayatla ilişkilendirme

Kullanılan Eğitim Teknolojileri-Araç, Gereçler ve Kaynakça // * Öğretmen  * Öğrenci

İmla kılavuzu, sözlük, deyimler ve atasözleri sözlüğü, EBA, İnternet,  akıllı tahta, deyimler, okulakademi.com…

Öğretme-Öğrenme Etkinlikleri

Dikkati Çekme

“İlk okuduğunuz kitapların ne olduğunu hatırlayan var mı?” sorusu sorulacak. Cevaplardan yola çıkarak kitapla ilgili hatırladıklarını anlatmaları istenecek.

Güdüleme

Öğrencilere okumanın farkına varmış bir insanın anılarını dinleyeceklerinden bahsedilecek. Okumaya değer veren kahramanın ilk çocukluk yıllarından hatırına kalanlarla kendi çocukluklarıyla karşılaştıracağından bahsedilecek. Sayfa 188 açılarak dinlemeye hazır olmaları sağlanacak.

Gözden Geçirme

Öğrencilerin hangi tür kitap okumayı sevdikleri sorulacak ve iki hafta önce düzenlediğimiz Bursa Kitap fuarı gezisinde almış oldukları kitapları okuyup okumadıkları sorulacak.

Derse Geçiş

  • İLK ÇOCUKLUK” dinleme metni okulakademi.com adresinden açılacak.
  • Dinlerken bazı bölümlerde duraklatılarak sorular sorulacak.  
  • Öğrencilerden kendilerini ana kahramanın yerine koyarak dinlemeleri istenecek.

1. Etkinlik

Dinlenilen metinde yer alan bazı kelimelerin anlamaları belirlenecek.

Ciltçi: Kitapları ciltleyen kimse, mücellit

Meşin: İşlenmiş koyun derisi, bu deriden yapılan

Yaldızlı: Üzerine yaldız sürülmüş, yaldızla süslenmiş

Belletici: Çalıştırıcı, öğretici, belletmen, müzakereci

Cebir: Artı ve eksi gerçek sayılarla, bunların yerini tutan harfler yardımıyla nicelikler arasında genel bağlantılar kuran matematik kolu

Siyasa: Politika

Yeğ:  Bir başkasından daha çok beğenilip tercih edilen, üstün görülen, müreccah

2. Etkinlik

Dinlenilen metinden hareketle sorular cevaplanıp deftere yazılacak.

1. Metinde yazarın kitaplara meraklı bir çocuk olduğunu gösteren ifadeler nelerdir?

2. Metne göre çocuğu kitap sevmeye neler teşvik etmiş olabilir?

Yazarın babasının kitaplara duyduğu ilgi, her akşam yemekten sonra ailenin kitap okuması ve okunan kitabı dinlemesi.

3. Kitaplığınızda olduğu hâlde okunmayan kitaplar konusundaki düşünceleriniz nelerdir?

4. Her akşam evde kitap okunması ile kitap okuma alışkanlığı kazanma arasında bir ilişki var mıdır? Tartışınız.

Bir şeyi sürekli yapmak, alışkanlık kazanmanın en kolay yoludur. Her akşam kitap okunan bir evde, evde yaşayanlar mutlaka kitap okuma alışkanlığı elde ederler.

5. İnternet gibi bilgi kaynakları kitapların yerini doldurabilir mi? Tartışınız.

6. Kitap okuma alışkanlığı kazanmada kişisel yatkınlığın ve çevresel etkilerin önemini tartışınız.

3. Etkinlik

Öğrenciler cümlelerde geçen örtülü anlamları bulmaları sağlanacak.

Benim de bir kitaplığım olmuştu.

Demek ki yazarın çevresindeki kişilerin kitaplığı varmış.

Perşembe günleri okula giderken ayaklarım Beyazıt yokuşunu daha hızlı ve istekli tırmanırdı.

Demek ki perşembe günleri okulda, yazarın hoşuna giden, istek duyduğu, onu sabırsızlandıran bir şeyler olurmuş.

Özellikle bazı dersler, roman ve gazete okumaya elverişliydi. Bu izni kötüye kullandığımız da olurdu.

Demek ki bazı derslerde ders dinlemek yerine kitap okumaya izin veriliyormuş.

4. Etkinlik

Sorunun cevabı öğrencilerce düşünülerek verilecek.

Okuma alışkanlığı olmayan kişilere seslenmiş ve onlara okumayı sevdirmeyi amaçlamış olabilir.

5. Etkinlik

Düşünmeyi geliştirme yolları öğrencilere kavratılacak. Sonrasında etkinlikte yer alan cümlede hangi düşünmeyi geliştirme yoluna başvurulmuş incelenecek

DÜŞÜNCEYİ GELİŞTİRME YOLLARI

  1. TANIMLAMA (TARİF ETME)

Bir kavrama ait belirleyici özelliklerin anlatılmasıyla oluşan yönteme tanımlama denir. Tanımlamada “nedir?” sorusunun cevabı bulunur ve tanım cümleleri genellikle “-dır, -dir; -tır, -tir” ekleriyle veya “denir” ile biter.

Örnek: Annenin çocuğunu uyutmak için belli bir ezgiyle söylediği halk edebiyatı ürününe ninni denir. Anne çocuğuna ilişkin isteklerini, iyi dileklerini, kendi sevincini, üzüntülerini bu nazım şekli ile anlatır.

b)  ÖRNEKLEME

Anlatılan konuyla ilgili değişik örneklerin verilmesiyle oluşan yönteme örnekleme denir. Amaç konunun, okuyucunun zihninde daha da belirginleşmesini sağlamaktır.

Örnek: Edebiyatımızda romancılar yaşadıkları dönemin ya da önceki dönemlerin izlerini eserlerine yansıtmışlardır. Bundan dolayıdır ki; edebiyatımızda Milli Mücadele yıllarını konu edinen bir çok yapıt vardır. Yakup Kadri’nin Yaban’ı; Tarık Buğra’nın Küçük Ağa’sı ve Halide Edip’in bir çok romanı bu muhteşem olayı işlemiştir.

c)  KARŞILAŞTIRMA (MUKAYESE ETME)

Birden fazla düşünce, olay, kavram ya da durumun birbiriyle kıyaslanmasıyla oluşan yönteme

karşılaştırma denir.

Örnek: Kış mevsiminden hiç hoşlanmam. Soğuğuyla, ulaşımıyla, yiyecek ve giyecekleriyle insana bir sürü sıkıntılar verir. Oysa yaz mevsimi öyle mi? Bir kere üşüme diye bir sorununuz, donma diye bir korkunuz olmaz. Bunun için de kat kat giyeceklere gereksinmeniz yoktur. Yiyeceklerimizin büyük bir bölümü de yaz mevsiminin ürünleridir.

d) TANIK GÖSTERME (ALINTILAMA)

Yazarın, düşüncelerini inandırıcı kılabilmek için ele aldığı konuda yetkili ve ünlü bir kimsenin sözlerinden alıntı yapmasıyla oluşan yönteme tanık gösterme denir. Kişinin sadece adı yetmez. Sözün aktarılmadığı yerde tanık gösterme söz konusu olmaz.

Örnek: Okuma tutkuların en asilidir. Ekmek bedeni nasıl beslerse, o da ruhu besler. Büyük yazarlar ömürlerinin çoğunu okumakla geçirirler. Montesguie: “Çeyrek saatlik bir okumanın gideremediği bir kederim olmamıştır.” Der.

6. Etkinlik

Anlam bakımından anlatım bozuklukları anlatılacak ve etkinlikte yer alan cümleler yapılacak.

ANLATIM BOZUKLUKLARI

1.             Gereksiz Sözcük Kullanılması: İyi bir cümlede yeterli sayıda sözcük kullanılır. Başka bir deyişle gereksiz sözcüklere yer verilmez. Çünkü, gereksiz sözcük kullanımı cümlenin duruluğunu bozar ve anlatım bozukluğu yaratır.

Bir cümlede gereksiz sözcük bulunduğunu anlamak için, sözcük cümleden çıkarılır. Bu durumda cümlenin anlam ve anlatımında bir bozulma oluyorsa o sözcük gerekli, anlatımında bozulma olmuyorsa ise gereksizdir.

Mecburen karakola gitmek zorunda kaldım.

Son yazdığı romanına isim bulmakta bir hayli zorlanmış.

Uçak, alçalarak havaalanına başarılı bir iniş yaptı.

Araba şu anda yola çıkmak üzere. Tatile ailesi ile birlikte çıkacaktı.

Vakfımıza karşılıksız bağışta bulundular.

Verilen vaatlerin hiçbiri yerine getirilmedi.

Gitmeden önce bir daha ara.

Yukarıdaki cümlelerdeki altı çizili sözcükler gereksizdir. Çünkü, bu sözlerin anlamı, aynı cümledeki başka sözcük ya da eklerde vardır. Bunların çıkarılması anlamda bir daralmaya yol açmaz.

Eş ve Yakın Anlamlı Sözcüklerin Aynı Cümle İçinde Kullanılması:

Atatürk’ün yaptığı yenilikçi devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.

Atatürk’ün yaptığı devrimler, sosyal ve siyasal yaşamımızı kökünden değiştirmiştir.

Yatmadan önce dişlerini fırçalamayı unutma.

 Yatmadan dişlerini fırçalamayı unutma.

Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranış biçimlerinde bir gariplik yoktu.

Giyimlerinde, konuşmalarında ve davranışlarında bir gariplik yoktu.

2.             Sözcüğün Yanlış Anlamda Kullanılması: Dilimizde bazı sözcükler, anlam inceliklerine dikkat edilmeden kullanılır. Sözcükleri kendi anlamını yansıtacak şekilde kullanmamak veya uygun olmayan yerde kullanmak anlatım bozukluğuna yol açar. Böyle bir yanlışa düşmemek için hangi sözcüğün nerede kullanılıp nerede kullanılmayacağını çok iyi bilmek zorundayız.

Ülkenin bunalıma girmesini sağlayan bu tür açıklamalardan kaçınmak gerekir. Ülkenin bunalıma girmesine neden olan bu tür açıklamalardan kaçınmak gerekir.

Bu tür bilimsel çalışmalar, dilimizin zenginleşmesine neden olacak.

Bu tür bilimsel çalışmalar, dilimizin zenginleşmesine katkıda bulunacak.

Uyarı: “Sağlamak” ya da “katkıda bulunmak” elde edilmesi istenen olumlu bir sonuca ulaşmaktır.

İstenmeyen sonuçlar ortaya çıktığında “neden olmak” kullanılır.

Avukat, sanığın suçlu olduğunu savunuyor.

Avukat, sanığın suçlu olduğunu öne sürüyor.

Muhalefet partileri, enflasyonun üç haneli rakamlara yükseldiğini savundu.

Muhalefet partileri, enflasyonun üç haneli rakamlara yükseldiğini öne sürdü.

Uyarı: “Savunma” bir saldırıya ya da düşünceye karşı olan davranıştır. Ortada böyle bir durum yoksa “savunma” yerine “öne sürme” ya da “iddia etme” kullanılır.

Çömleğin üzerine yazılmış desenlere hayranlıkla bakıyordu.

Çömleğin üzerine çizilmiş desenlere hayranlıkla bakıyordu.

Hırsız, kadının kolundaki çantayı zorla çalıp kaçtı.

Hırsız, kadının kolundaki çantayı zorla alıp kaçtı.

Zor şartlar altında çalışan işçilerin sağlık durumları aksadı.

 Zor şartlar altında çalışan işçilerin sağlık durumları bozuldu.

Bu tür tatbikatlarda ölüm şansı her zaman mevcut.

Bu tür tatbikatlarda ölüm olasılığı her zaman mevcut.

Bugün bir buzdolabının ücretiyle on yıl önce bir araba satın alınabilirdi.

Bugün bir buzdolabının fiyatıyla on yıl önce bir araba satın alınabilirdi.

Güzelliğinin farkında olduğunu belirten davranışlar sergiliyordu.

Güzelliğinin farkında olduğunu gösteren davranışlar sergiliyordu.

Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar sağlamaktadır.

Kimi uyarıcı ilaçlar, sporculara yarardan çok zarar vermektedir.

Davranışlarıyla arkadaşlarının üzülmesini sağladı.

Davranışlarıyla arkadaşlarının üzülmesine neden oldu.

3.             Birbiriyle Karıştırılan Sözcüklerin Kullanılması: Kimi sözcükler aynı kökten türediği için yazılış ve okunuş olarak birbirine benzer; ancak bunların anlamları farklıdır. Bu sözcükler karıştırılıp birbirinin yerine kullanılırsa, anlatım bozukluğu ortaya çıkar.

Bu kadar çekimser olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol. Bu kadar çekingen olmana gerek yok; aralarına katıl, girişken ol.

Bunca yağmura karşılık barajlarda yeterince su birikmemiş.

Bunca yağmura karşın barajlarda yeterince su birikmemiş.

Bu iki olay arasındaki ayrıntıyı kimse hesaba katmıyor.

Bu iki olay arasındaki ayrımı kimse hesaba katmıyor.

Ahmet Bey, saygılı kişiliğiyle çevresine örnek olmuştu.

Ahmet Bey, saygın kişiliğiyle çevresine örnek olmuştu.

Bu eski makineler artık işlemlerini yerine getiremiyor.

Bu eski makineler artık işlevlerini yerine getiremiyor.

Yaşantısının en zor günlerini sürgüne gönderildiği Malta’da geçirdi.

Yaşamının en zor günlerini sürgüne gönderildiği Malta’da geçirdi.

İş kazalarının çokluğu, iş güvencesinin olmadığını gösteriyor.

İş kazalarının çokluğu, iş güvenliğinin olmadığını gösteriyor.

Toprağın oluşumunda başta gelen etkinlik, rüzgardır.

Toprağın oluşumunda başta gelen etken, rüzgârdır.

4.             Anlamca Çelişen Sözcüklerin Kullanılması: Anlamca cümlenin yargısıyla uyuşmayan, cümlede iletilen yargıyla çelişen ya da karşıtlık yaratan sözlerin bir arada kullanılması önemli bir anlatım kusurudur. Anlamları birbirine ters sözcüklerin aynı cümlede kullanılmasıdır. Cümlenin anlamında çelişki, genellikle “kesinlik” ve “olabilirlik” anlamı taşıyan sözlerin bir arada kullanılmasından kaynaklanır.

Kapının önünde tamı tamına üç beş nöbetçi vardı.

Kapının önünde üç beş nöbetçi vardı.

Aşağı yukarı tam üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.

Üç ay önce benzer bir yazı daha çıkmıştı.

Gazetede çıkan bu haber, mutlaka bakanın da kulağına erişmiş olmalı.

Gazetede çıkan bu haber, bakanın da kulağına erişmiş olmalı.

Milli Savunma Bakanı, kesinlikle askeri bir çözüme başvurulmayacağını umduğunu belirtti.

Milli Savunma Bakanı, kesinlikle askeri bir çözüme başvurulmayacağını belirtti.

Eminim ki bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.

Bunca gürültü patırtı en çok onu üzmüş olsa gerek.

Onun önümüzdeki ay, ailesini mutlaka ziyaret edeceğini zannediyorum.

Onun önümüzdeki ay, ailesini ziyaret edeceğini zannediyorum.

Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda belki alacaksın.

Kuşkusuz bütün çalışmalarının ödülünü sonunda alacaksın.

Bu istek, hiç şüphesiz onun kulağına gitmiş olabilir.

Bu istek, hiç onun kulağına gitmiş olabilir.

Bundan aşağı yukarı on yıl önceydi.

Bundan on yıl önceydi.

5.             Mantıksal Tutarsızlık: Bir cümlede, iletilmek istenen anlamın eksiksiz olabilmesi için düşünce ve mantık son derece önemlidir. İyi bir anlatımda sağlam bir düşünme ve mantık yürütme temel koşuldur. Mantıksal hataları ve tutarsızlıkları içeren cümleler, dil bilgisi kurallarına uygun olsalar bile anlamı ve yargıyı eksiksiz iletmezler. Bu tür yanlışlar genellikle dikkatsizlik sonucu ortaya çıkar.

Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere hatırlatmaya çalıştık.

Önümüzdeki haftanın önemli programlarından bazılarını sizlere tanıtmaya çalıştık.

Önlem alınmazsa bu  hastalık ölüme, hatta kısmi felce neden olabilir.

Önlem alınmazsa bu hastalık kısmi felce, hatta ölüme neden olabilir.

Eli uzun biridir, herkesi tanır. deyimin yanlış anlamda kullanılması

Salı günü mutlaka ben de yarışmaya katılabilirim. anlamca çelişen sözcüklerin kullanılması

Esen meltem rüzgârına karşı oturduk sahilde. gereksiz sözcük kullanılması

Eğirdir Gölü’nde inanılmaz çoğunlukta sazan balığı var. sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

Hastalandığında çok dedemle ilgilenemediğim için üzgünüm. sözcüğün yanlış yerde kullanılması

Ona sözüm var, dediklerini yapmaya zorunluyum. sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

Zanlı, sorguda suçunu kendi ağzıyla itiraf etti. gereksiz sözcük kullanılması

Son gördüğümden beri saçlarını büyütmüşsün. sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

Onun karşısında rahat düşüncelerinizi ifade edebilirsiniz. sözcüğün yanlış yerde kullanılması

Yoldaki buzlanma araçların kaza yapma şansını artırır. sözcüğün yanlış anlamda kullanılması

Savaş yıllarındaki koşul ve şartlar Anadolu halkını zorluyordu. gereksiz sözcük kullanılması

Aşağı yukarı tam bir aydır sonuçların açıklanmasını bekliyoruz. anlamca çelişen sözcüklerin kullanılması

7. Etkinlik

Gelecek derse hazırlık kısmında öğrencilerin hazırlamış oldukları kitap tanıtımlarını bu etkinlikte sunmaları istenecek.

8. Etkinlik

Noktalama işaretleri kullanmadan () şeklinde boş bırakarak öğrencilerden bir anısını yazmaları istenecek. B kısmında ise () yerlerine uygun noktalama işaretleri ile doldurulacak.

3. BÖLÜM

Ölçme-Değerlendirme

Roman, kendi sonsuz özgürlüğü içindekinden başka uyumsuzluklar ya da tehlikelerle karşılaşmaz.Çünkü bu onun doğasına aykırıdır. Daha sıkışık, daha yoğun bir anlatıma sahip olan öyküde ise sınırlı oluşun, zorlama ve tutuk oluşun sonsuz kazançları söz konusudur.

Bu parçada kullanılan düşünceyi geliştirme yolu aşağıdakilerden hangisidir?

A) Benzetme               B) Karşılaştırma   C) Tanık gösterme D) Tanımlama

Dersin Diğer Derslerle İlişkisi

Okurken yorum yapabilme, problem çözme, düşündüğünü tasarlama, yazarken imla ve noktalamaya diğer derslerde de dikkat etmeleri sağlanır.

Türkçe Öğretmeni      10.03.19
Sefa AVCILAR Okul Müdürü  

2018-2019 eğitim öğretim yılı 7. Sınıf 6. temada (Okuma Kültürü) yer alan İLK ÇOCUKLUK” adlı dinleme metninin günlük ders planını buradan indirebilirsiniz.

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir